Hepinize selamlar benim tatlı, nahif (bakın ilk kez doğru kullandım bu kelimeyi Momentos sayesinde😉 ama hala naif diyesim geliyor 😂) neşeli blog komşularım :) Bu hafta sohbet konusu benden geliyor. Biraz neşelenelim, biraz hayal kuralım. Çıkalım günlük yaşamın sert ve disiplinli kabuğundan ve yüzümüzü güneşe, bulutlara, mavi gökyüzüne çevirelim. Çevirelim ki ışık gözlerimizden içeri kalbimize dolsun ve tüm huzursuz düşüncelerden, stresten arınalım.. Durun ne diyeceğimi tam toparlayamadım da meditasyon yapar gibi konuştum azcık ama iyi geldi di mii :) Bu arada aklıma gelmişken sorayım meditasyon filan yapar mısınız stresli olduğunuzda veya bir işe başlamadan önce odaklanmak için? Ve yapıyorsanız ne tür meditasyonlarınız var? Bu soru da dahil olsun sohbete yazmak zorundasınız artık hahah :D Aslında durup düşününce bu da sohbet konusu olabilirmiş :D Hazırsanız bu haftanın asıl konusuna geçelim :)
- Şuan, hemen şimdi bir hayal kursanız bu nasıl bir şey olurdu? Hadi bize bir hayal dünyası, bir ütopya yaratın :)
Hayaller yaşamın başka bir penceresidir ve gerçek dünya hayallerle beslenir, gelişir, güzelleşir. Hem şuan çevremizde bulunan her şey bir zamanlar birilerinin hayaliydi, kimse hayal etmemiş olsaydı en basitinden bir radyomuz, bir bilgisayarımız bile olmayabilirdi.. Uçaklar icat edilmemiş uzay istasyonu diye bir şey hiç duyulmamış olurdu. Hayal kurarken böyle gerçeğe dönüşebilecek şeyler de hayal edebiliriz veya fantastik ve uçarı hayaller de kurabiliriz bu tamamen size kalmış bir şey. İnsanın gerçek dünyadan biraz uzaklaşıp en azından kendi hayal dünyasını yönetebilmesi inanılmaz bir özgürlük ve özellik :)
Ben çok severim hayal kurmayı da çocuksu düşünmeyi de hiç büyümemeyi ve hep neşeli olmayı da o yüzden hayallerim hep uçuk kaçık ve fantastik olur :) Günlük yaşamda yeterince ciddiyiz ve çevremizde çok fazla stres kaynağı olabiliyor o yüzden iyi ki hayal diye bi şey var yani. Canım sıkkın olduğunda bile hayal kurarak uyurum ve uyandığımda iyileşmiş olurum ben :) Siz de günlük hayatta kendinizi biraz dinlendirmek için hayal kurar mısınız?
Örneğin bir dünya düşünün. Seslerin renklerini görebildiğiniz, duyguların kokusunu alabildiğiniz bir dünya. Ama bu özellikleri sadece istediğiniz zaman ortaya çıkarıyorsunuz yoksa her şey çok karmaşık olurdu 😝 Mesela şarkılardaki tınıların renklerini görmek.. Yolda yürüyorsunuz köşede birisi gitar çalıyor ve teller titreşirken renkli parıltılar auralar saçıyor etrafına. Mutluluğun çikolata gibi kokusunu duymak mesela ne güzel olurdu. Huzur da vanilya gibi kokabilirdi o zaman veya neşe portakal veya limon çiçeği gibi kokardı :)
Yıldızlar bir gün ölürler ya hani, kendi içlerine çöküp patlarlar, sönerler falan.. Aslında öyle değilmiş o. Yani öyleymiş ama başka şeyler varmış işin içindee. Bir insan doğduğu zaman bir yıldızın ruhu büyük bir şok dalgasıyla patlayııp o yeni doğan insanı koruyan periye dönüşürmüüş. Yaa işte öylee :)
Bir de mesela virüslere ve bakterilere göre insanlar ve dünya ne kadar da büyük değil mi? Bizim de kendimizi onlar gibi minicik hissedeceğimiz dünyalar ve canlılar varmışmış. Olabilirmiş miş :) Ay ben bunu geçenlerde bir ciddili düşündüm sonra depresyona girdim virüsten farkımız yok diye. O kadar önemsiz ve ufacığız ki virüslerin çalışma prensibi gibi ya biz de sadece biyolojik robotlarsak ve bizim de ruhumuz yoksa diye kafayı yedim iki üç gün :) Şaka bir yana da cidden o kadar büyütüyoruz ki insan türünü gözümüzde.. Bunca acı, hırs, keder.. Bunca fesatlık, hainlik, çekememezlik.. O kadar saçma ki.. Anlamıyorum bazen insanları. Keşke biraz daha hayatı anlamaya çalışarak ve neşeyi, huzuru koruyarak sakin ve zararsız olabilse tüm insanlar.
Neyse devam edelim :)
Tauri diye bir gezegen varmış, T-Tauri yıldızlarından almış adını. Orada yetişen ağaçları neyle sularsan meyvesi o oluyormuş. Mesela bir fidana ilk can suyu olarak puding verirsen ağaç büyüyünce puding üretiyormuş :) Su üretmiyormuş ama denemişler olmamış. Meyve suyu, kahve, çikolata.. Hatta şekerpare ve baklava bile oluyormuş ağacın yapraklarından :D
Bir cihaz icat edilmiş. Elektrotlarla dolu olan bir çeşit manyetik rezonans makinesine benziyormuş. İnsanlar bu cihazı kullanıp sanal bir dünyaya geçiş yapıyorlarmış. Cihazın içinde uyurken zihinleri o sanal dünyada uyanıyormuş yani. Aslında bu ileri teknoloji bir oyun platformuymuş. İnsanlar o platforma geçiş yapıp oyun oynuyorlarmış. Ama bu bağımlılık yapmış ve herkes tekrar uyanmayı unutmuş, o dünyada sıkışıp kalmışlar. Bedenleri cihazdan ayrılsa bile zihinleriyle tamamen sanal dünyaya bağlı kalıyorlarmış. Cihaz yasaklanmış ve orada kaybolan insanları kurtarmanın bir yolunu aramaya başlamışlar. Ama kaybolanlar yalnızca kendi çabalarıyla kurtulabilirmiş başka hiç kimse onlara yardım edemezmiş. Kaybolanlar içinde bulundukları evreni gerçek sanmaya başlayıp her şeyi unutmuş. Zihinlerinin yanılsaması ve platformun gerçekliği sayesinde onlar için yıllar geçmiş büyümüş ve yaşlanmışlar. Sadece bazen sanal dünyada uyuduklarında gördükleri rüyalar sayesinde gerçekleri hatırlar gibi oluyorlarmış. Gerçekten hatırlamayı başaranlar da nihayet gerçekten uyanıp o dünyadan kurtuluyormuş ve cihazda geçen 60 yılın dünyada 1 aya denk geldiğini görüyormuş.
Bir defter varmış. Altın yapraklı ağaçların gümüş gövdelerinden yapılmış kalın bir defter. Ona yazılan ve çizilen her şey gerçek oluyormuş bu yüzden çok dikkatli olmak lazımmış. Defteri kullanabilmek herkesin sahip olabileceği şey değilmiş. Sadece yüreğinde hiçbir kötülük taşımayanlar eğer saklandığı yeri bulabilirlerse yalnızca tek bir sefer kullanabiliyormuş. Bir gün defterden ve onun gücünden haberi olmayan birisi kristal ormanlarında dolaşırken onu bulmuş ve güzel göründüğü için yanına almış. Bu kişi bir mangakaymış. Bir gün çizim yaptığı kağıtları bulamamış ve aklındaki doğaüstü karakteri çizmek için gümüş defteri kullanmış. Tek seferlik hak bittiği için defter yok olurken onun yerinde çizilen karakter canlanmış. Neyse ki kötü bir karakter değilmiş de feci şeyler olmamış. Ama olabilirdi de :)
Bittiii :D İtiraf edeyim eskiden de kurduğum düşlerden kopya çektim ben azcık örnek toplama amaçlı, size kolaylık olsun diye yani, her şeyi kullanabilirsiniz işte yaa :) Hadi bakalım sizler neler hayal edeceksiniz, nasıl bir dünya kurgulayacaksınız merak ediyorum :) Bu hafta sohbetlerimizi kamp ateşi etrafında hayal kurarak gerçekleştiriyoruz :)
S..
oleeeey geleceğim yine :)
YanıtlaSildeepsii :D oleey gel yinee hep geel :D
SilAnlık hayalin bunlarsa ... ooo ooo...
YanıtlaSilBen hiç hayal kurmuyorum demektir bu.
:)
Uyuşuk Hayalperest, hayal kurmayı severim bana enerji veriyoo :) kuruyorsundur yaa okuyacağım merakla :)
SilYaa çok güzel bir konu, tam benlik. Muhakkak bir şeyler yazmalıyım ben de.:))
YanıtlaSilSenin hayal gücün de çok iyi. Gülümseyerek okudum, ilginç şeyler gerçek olabilseydi keşke. Tauri gezegenini, ilginç cihazı ve defteri çok sevdim. 😀
Yazının başlangıcı da çok samimi, güzeldi. Ara ara ben de meditasyon yapıyorum ama genelde unutuyorum sonra. :)
Duygu Emanet, yaz tabii merakla okuyacağım :) hayalciyim ben severim hayal kurmayı bunları yazmayı da :) bir gün gerçekleşemeyeceğini kim söyledii hahah uçaklar falan da hayaldi eskiden :D mesela laboratuvarda et üretiyorlar artık o zaman puding salgılayan ağaç da üretilebilir bence :D teşekkür ederim çok sevindim böyle düşünmene :) meditasyon düzenli uygulamıyorum ben de ama bazen yapıyorum hoş oluyo :)
SilŞahane bir konuuu 🤗 Gerçekten çok güzel bir konu seçmişsiniz. Teşekkürler 🌸
YanıtlaSilAhahahhaah sizinkiler çok güzelmiş. Benim favorim özellikle ve özellikle bu kısım oldu:
"Tauri diye bir gezegen varmış, T-Tauri yıldızlarından almış adını... Hatta şekerpare ve baklava bile oluyormuş ağacın yapraklarından :D"
Gerçekten çok ütopik 😁 düşüncesi bile yüzümde tebessüm oluşturuyor.
Diğerleri de güzeldi. Kaleminize sağlık :))
Kendi Dünyasında, ben teşekkür ederim kii beğenmene çok sevindim 🌸
Silaçıkçası benim de en sevdiğim hayalim o oldu ağaçlardan böyle değişik şeyler elde edebilseydik ne ilginç olurdu tofita, jelibon, bonibon falan da olsaydı :D
çok mutlu oldum böyle düşünmene çok sevindiim :) hadi sen de yaz merakla okuyacağıım :)
"Neşeli blog komşusu" deyince yazmadan duramadım :) Muhtemelen "hâlâ" naif diyesin geliyordur :) Şapkaları da ben konduruvermiş olayım :) "Yorum yaparken lütfen Türkçemizi koruyalım." dedin diye içim rahat bunu yazarken :) Neşeli sevgilerle :)
YanıtlaSilMutlu Anlar Koleksiyoncusu :) Şapkalı harflerin kaldırılmasını ben de sevmedim bence dilimizin özelliklerinden biri bunlar :) Ama klavyede hızlı yazarken unutabiliyorum onları :) Teşekkürler yorumun için :) Neşeli sevgilerlee <3
SilŞapkalı harfler hâlâ yerli yerinde, yani yazım olarak varlıklarını sürdürüyorlar :) Türk Dil Kurumunun sözlüğünde de devam ediyor bu uygulama :)
SilMutlu Anlar Koleksiyoncusu, bir ara kaldırılmıştı sonra geri geldi demek ki tdk biraz şaşkın son yıllarda :)
SilVayy. Hayallerinin arasında kayboldum inan:)) Ben de bir şeyler hayal ediyordum bu aralar iyi oldu. Lakin senin hayallerinle alakası yok. Yine dünyayı kurtaracağım bu vesileyle sanırım:)
YanıtlaSilKaystros Tyrha, hayal kurmayı severim başlayınca durduramadım kendimi :D aa sevindim o zaman merakla okuyacağım neler anlatacağını :) olsun benimkiler fazla fantastik ve uçuk hayaller ama realist hayaller de kurulabilir sonuçta :)
SilNe tatlı ne şanslısın... Ben yıllardır hayal kurmadım uyumadan önce :( çocuklarıma hikaye uyduruyorum her gece ama kendime sıra gelmiyor nedense... iyi hatırlattın yapmalı tabii ya!
YanıtlaSilSadece C. o zamaan şimdi kendine ödev ver ve her gün kısa bir hayal kur kendin içiin :)
SilHayal dünyanıza hayran kaldım :-)) çok keyifli ve eğlenceli bir konu ve yazı olmuş 👏🙏 Ben çok hayal kurmayanlardanım, bir dönem müzik eşliğinde çok hayal kurardım ama sonra bunların beni dünyanın gerçeklerinden koparma ihtimalini sezip, azalttım hayalleri :-)) Bu arada meditasyon yapmıyorum ama bir süredir ilgimi çekiyor 🙏
YanıtlaSilSzgnBsl, teşekkür ederim beğenmenize sevindim :) dünyanın gerçekliği ile sürekli yüz yüzeyiz zaten o yüzden hayal kurmak biraz rahatlamak için iyi bir yol bence :) meditasyon ilgini çekiyorsa denemelisin odaklanmak ve dinlenmek için iyi oluyor :)
SilAma çok tatlı bi yazı olmuş😇😍😇😍şu an öyle yorgundum ki hayallerinin arasında güzel bir mola verdim.iyi geldi😊
YanıtlaSilKahve Zamanı, yaa teşekkür ederiim kii 😇😍😇😍 bahar temizliği ve ders çalışmaktan dolayı geç cevap verdim biraz üzgünüm vee hepinizi okumaya geleceğim bayadır blog dolaşamadım :) çok sevindim iyi gelmesine ve böyle düşünmenee :)
Silah bir baklava ağacım olsaaa
YanıtlaSilGecenin Düşleri, bi de kurabiye ağacııı :D
SilNe kadar renkli ve hoş hayaller. :) Çok eğlendim okurken. Sanal oyun hayalin başta biraz Oyun Ustası serisini hatırlattı ama devamı farklı tabi. :) Kalemine sağlık. Belki ben de yazarım. :)
YanıtlaSilOkurix, oyun ustası duymamıştım bir bakayım kitap sanırım :) ayy beğenmene sevindim yazdın mı bakacağım, bu hafta yoğundum da geleceğim hepinize :)
SilHayallerine bayıldım:) Ben yazabilir miyim, hiç bilmiyorum. Zaten fazla hayal kuran birisi değilimdir. Bakalım hayal dünyamdan ilham alabilirsem yazarım. Sevgiler, kalemine sağlık:)
YanıtlaSilGülten Çapkın, yazabilirsin yaa niye olmasın geleceğim ziyarete yoğunluktan dolaşamadım :) çok teşekkür ederim :)
Sil:)) Nahif kesinlikle unutulmaz artık. Bu hayallerin beni uçurdu sabah sabah :) hele şu ağaçtan puding, baklava vs alma hikayesi müthiş ilgimi çekti doğrusu. Hepsi harikaydı, eline sağlık canım <3
YanıtlaSilMomentos, eveet unutamam artık :D di mii puding ağacı olsa gerçekte dee of nefis bişi hem de çok güzel kokar mahalle :D çok sevindim beğendiğinee, teşekkür ederiim <3
Silyazınızdan keyif aldım. hayallerimi düşünüyordum bende düşünürken o kadar fazlası aklımdan geçiyor ki tutamıyorum hiç birini. çok fazla hayal çok fazlaa ütopik dünyam vaar :)))
YanıtlaSilEsra Kafkaslı, yaa yaz hayallerini blogda o zaman çok hoş olur kii :) beğenmene çok sevindim geleceğim ziyaretine :)
SilNiyeyse birini seçmeliyim dedim, karar veremedim. Hepsi çok güzel:)
YanıtlaSilTosbağa Günlüğü, ben de seçemeyince hepsini yazdım kiki :D ama en güzeli baklava ağacı bence :D
SilNahif'i ben de yanlış kullanıyormuşum, bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olunurmuş ama ben sadece çok teşekkür etmekle yetinsem ayıp olmaz dimi :-)
YanıtlaSilHayal süper, kolaylıkla geliştirilip kocaman bir şeye dönüşebilir vallahi ben sevdim. Deftere yazmanın bir seferlik hak olarak tanımlanması da iyi. Gerçek hayatta dünya, hayalde ise evren mahvolabilirmiş.
Sevgiler
Mai, Momentos sayesinde öğrendim ben de :D ama hala naif diyesim geliyor :) beğenmene sevindim yazarken eğlendim ben de çok :D eveet sınırsız yazılabilse felaket olabilirdi :) sevgiler çok çok :)
Siloooo aaştın sen hayal duvarını iyice gittin yani, mutluluğun, huzurun, neşenin kokuları oek iyimiş :) yıldızların peri olması ne güzel ya olsun olsun evet :) tauri de iyiymiş, evet puding ve muz olsun hep :) o defterden da olsun :) öbür hayal de matriks gibi yani demekki :) sen gittin uçtun iyice :) meditasyon olarak yemek yapmak yemek yemek işte :) dizi izlerken çekirdek yeme meditasyonu :)
YanıtlaSildeepsiiuu :) eveey aştım ışık hızında hayal kuruyorum :D hıhım hayal kokusu da lavantalı oluyo :) hee sen bir yıldızsın periciğim :) kiki :D hee biliyom sen en çok çekirdek meditasyonu yapıyosun :)
SilAndromeda, geleceğim ziyarete beğenmene sevindim :)
YanıtlaSil