25 Haziran 2019 Salı

Değişim


  Değişim çoğu zaman ürkütücüdür. Fakat henüz gerçekleşmemiş kötü olayların ihtimallerini düşünüp kaygılanmaya bir son verirsek değişimin aslında heyecan verici olduğunu fark edebiliriz. Benim bunu algılamam her zaman için biraz vakit alıyor. Yeni bir yere taşınmak, okul değiştirmek, yeni bir çevrede bulunmak benim için başlangıcı sancılı şeyler oluyor her daim. Çünkü telaşlı ve panik olmaya eğilimli biriyim. Üniversiteye başlarken de böyleydi. Bilmediğim bir yere gidiyor olmanın korkusu yüzünden sevincimin coşkusunu yaşarken endişeden de ölmek üzereydim. Kayıt işlemleri bitti yurda yerleştim derken okul bir kenarda dursun öncelikle yurtta nasıl hayatta kalacağım diye düşünmekten ilk haftamın nasıl geçtiğini pek bilmiyorum. Ailemden ilk defa uzaktaydım. Daha önce bir arkadaşımda bile kalmamıştım yurtta nasıl yaşayacaktım.. Her şey benim için yeni, yabancı ve korkutucuydu. O zamana kadar tek başıma alışverişe çıkmışlığım pek olmamıştı düşün blogcum halimi. Üniversitenin nasıl bir yapı olduğunu ancak içinde yaşamaya başlayınca öğrendim daha öncesinde hiçbir fikrim yoktu. İlk ders günü fakülteyi karıştırıp başka fakültede bölümümü aramıştım ve çok utanmıştım. Öyle böyle dört yıl bitti. Yeni insanlar tanıdım. Bazıları hayatımda anlamlı yerler edindi. Bazılarını hiç tanımamış olmayı diledim. Derslerim her zaman çok iyiydi. Sakarlıklarımla başıma türlü dertler açtım. Buna rağmen dört yıl boyunca şansım çoğunlukla iyi taraftaydı. Benim için sürekli iyi dilekler dileyen ve nerede olursa olsun yanımda olmayı başaran iyi yürekli melekler var hayatımda ve onların yüreğinde yerim olduğu için çok şanslıyım.

  Denemek istediğim birçok şeyi deneme fırsatım oldu. Dalış, okçuluk, geziler, bir çok şey... Ve dört yıl güzel bir şekilde bitti. Tez dönemi tam bir kabustu asla bitiremeyeceğim ve asla yetişmeyecek sandım. Bir şeyle uğraştığımda süreyi doğru kullanmayı pek başaramam ve genellikle panik halinde oluyorum ama bu panik ve telaş sayesinde de durmadan çalışmaya devam edip o şeyi tamamlayabiliyorum. Telaşım ve paniğim beni yıpratsa da uğraştığım işe odaklanıp bitirmeden durmamamı sağlıyor ve bu çok tuhaf. Şimdi ales, yds ve kpss için çabalıyorum. Bir yandan da yurda nasıl da alıştığımı fark ettim. Daha önce okula ve yurda gelmekten korkarken şimdi buradan ayrılıyor olmak endişe veriyor. Hayat çok tuhaf. Artık kendime ait bir evim var. Ev ararken acayip şeylerle karşılaştım. İnsanlar evlerini kiralarken devlet dairesinden daha zor sorular sorup daha zor şartlar koşuyor. Memur değilsen sana ev yok, memur kefilin yoksa olmaz, bekarsan olmaz, öğrenci değilsin ama yeni mezunsun falan filan. Memur değilsem ödemelerimin geçerliliği olmuyormuş gibi ne tuhaf ev sahipleri var. Neyse sonunda istediğim gibi şirin bir ev bulmayı başardım. Kendi istediğim gibi dekore etmekle uğraşıyorum bir haftadır. İngilizce kursuma devam ediyorum. Mesleğim için online bir eğitim programına devam ediyorum. Hayat tuhaf şekilde değişiyor ve devam ediyor. Bir evim olması fikri heyecan verici, korku verici ve bazen de tuhaf bir şey. Sanırım hala oraya ait gibi hissetmiyorum. Tamamen taşındığımda alışacağımı biliyorum ama her gittiğimde başkasının evine gizlice giriyormuşum gibi geliyor şuan için. Bir evin sorumluluğunu almak bir yandan ürkütücü ama bir yandan da sana özel bir alanın olması çok güzel bir şey.


  Şimdi okul bittiğine göre bahsettiğim sınavlar için çok çalışmalıyım. Bir yandan da yeniden çizim yapmak ve bir şeyler yazmak istiyorum umarım bunlar için vakit bulurum. Ve daha çok blog yazıp okumak istiyorum. Bu böyle günlük kişisel iç dökme yazısı gibi bir şey oldu. Bir sonraki postu yeni evimden yazacağım. Buradaki korku hikayelerime devam etmeyi planlıyorum umarım herkes okumayı benim kadar bekliyordur. Yazarım yine canım blog...

  :)
  S..