5 Şubat 2023 Pazar

Blogları Canlandırma Projesi - Ocak

 


Herkese yeni yılın ilk yazısından selamlar. Yine kayboldum uzun süre. Kendim bile kendimi bulamadım. Az biraz depresyon az biraz okul ve hayat işleri güçleri derken kendi karmaşamdan çıkamadım. BCP de olmasa herhalde uzun süre daha bloğun yüzüne bakamayacaktım. Bazen yazmayı unutmuşum gibi hissediyorum. Aklımda dönüp duran onca şeyi kelimelere dökmek zorlaşmış gibi. Herhalde herkese bazen olur bu. Geçer de. Hikaye yazmayı özledim. Şiir yazmayı. Bir şeyler çizmeyi. Tam bir hevessizlik içindeyim. Aralık ortasından beri bir türlü iyileşmeyen bir yanıkla uğraşıyorum o da biraz can sıkıcı. İki haftadır da gribim. Şimdi düşündüm de yeni yıla hiç iyi başlamamışım. Ama bundan sonrasının gayet hoş geçmesi için çabalayacağım. Kendime söz olsun. Bcp bölümlerini de kaçırmamayı planlıyorum. Ve elbette sizleri okumayı da özledim. Burası insana iyi geliyor. Hepinizi okumayı, sizleri özledim umarım iyisinizdir.

BCP yeni yıl takvimi için Okurix'i ziyaret edebilirsiniz Diğer blogger arkadaşlar da takvimi paylaşmış ve etkinliği bilmeyenler için duyurusunu yapmışlardı. Ocak ayı konusu "Biyografi ve Gerçeğe Dayanan Olaylar" olarak belirlenmişti. Biraz geç kaldım ancak sonunda bir film seçip izlemeyi başardım. Umarım siz de seversiniz. Ben biyografi tarzını çoğu zaman sevemiyorum o yüzden zor bir seçim oldu ve sevdiğim türlere yakın bir film seçmeyi başardım. 

The Good Nurse

Yönetmen: Tobias Lindholm

Amerika / 2022

Seri katil hemşire Charles Cullen ve onun yakalanmasını sağlayan mesai arkadaşı Amy Loughren'ın gerçek hikâyesini anlatıyor. New Jersey'de 16 yıl boyunca hemşirelik yapan Charles Cullen, kariyeri boyunca sorumlu olduğu hastaların serumlarına ilaç vererek ölümlerine neden olmuştur. Cullen, 40 cinayeti itiraf etmiş olsa da toplamda 400'den fazla ölümden sorumlu olduğu düşünülüyor. Olay ile ilgili bir de roman varmış yanlış anlamadıysam dilimize çevirisi de yapılmış. Filmde aşırı duygusallık veya abartılı aksiyon yok her şey dozunda işlenmiş. 

Filmi izlerken ABD sağlık sistemi ve hastanelerin olayların üzerini kapatan yozlaşmış sistemleri hakkında da bir fikir elde etmiş oluyoruz. Söz konusu hemşire ile ilgili yaklaşık on yıl önce bir takım haberler gördüğümü de hatırlıyorum ama aynı hemşire miydi yoksa benzeri miydi emin değilim. Belki siz de aynı haberleri görmüşsünüzdür. Gerçekten inanılmaz bir olay insan hastanelerden zaten korkarken böyle bir şeyin yaşanmış olması ürkütücü. 

Bu olayda dikkat edilmesi gereken asıl nokta adamın ruh hastası bir katil oluşu mu yoksa ilaçlara bu kadar kolay erişip sorgulanmadan hastalara bunları vermesi ve bunu anlayan hastanelerin adamı işten atması ancak yeni bir yerde çalışmasına engel olmamaları mı tartışılır. Bu olaydan bütün sağlık sistemi sorumlu tutulmalı bana kalırsa. Cullen'ın ruhsal problemleri olduğu aslında ergenlik döneminden beri bilinen bir şeymiş. Askerde de bir takım olaylar yaşamış. Bu durum biliniyor olmasına rağmen nasıl denetlenmeden hemşire olabilmiş orası da ayrı konu.