92 yılında BM tarafından bu gün Dünya Engelliler Günü olarak ilan edildi. Bunun amacı farkındalık yaratmak ve herkesin yaşam standartlarını eşitlemek ve artırmaktı. Yani asıl amaç tek bir gün engellilerin yanında olalım onlara çiçek verelim bu gün sinemaya parka götürelim değil yılın geri kalan tüm günlerinde onlar için ne yapılması lazım oturup bir düşünelim diye bu gün belirlenmiş. Engellilik insanın psikolojik sosyolojik veya fiziksel olarak doğuştan veya sonradan birtakım sebeplerden dolayı duyularının veya hareketlerinin kısıtlanmasıdır. Çok fazla çeşidi vardır. Aynı türden engele sahip kişiler arasında bile farklar vardır. Kısıtlanmaların etkisini bin kat artıran en büyük etmenlerden biri de yine insanlardır.
Günlük rutininizde yatağınızdan kalkıp yüzünüzü yıkarken, mutfağa gidip su içer veya kahvaltınızı yaparken, duşunuzu alırken, evden çıkıp markete giderken, hava almak için parklara giderken sizi zorlayan şeylerden biri havanın soğuk veya aşırı sıcak olması veya çok yorgun hissetmeniz olabilir mesela. Fakat hiç düşündünüz mü kanepenin yüksekliği oturma standartlarında mı, mutfak tezgahının ve dolapların yüksekliği bir engelli için nasıl acaba diye? Hiç düşündünüz mü evden çıkarken kapıdaki eşiklerin yükseklikleri çok fazla mı, girişte basamak mı rampa mı var diye? Markete gidene kadar kaldırım bozuk mu, önünde ağaç var mı, arabalar kaldırıma çıkmış mı, marketin girişi erişilebilir mi diye? Parka giderken kaldırıma çıkmak mümkün mü, rampalar yüzde 8'den dik şekilde mi yoksa diye? Görme engelliler için olması gereken uyarılar ve sarı şeritli yollardan ne haber? Üst geçitlerin asansörü var mı, varsa çalışıyor mu? Bunların hangisine dikkat ediyoruz hepimiz sorgulamamız lazım işte bu gün.
Çevremizde hiçbir engelli insanın bir başkasına ihtiyaç duymadan yaşadığını görmeden görevimiz bitmiyor. Hala tek bir insan bile kendini kısıtlanmış engellenmiş ve çaresiz hissediyorsa görevlerimizi eksik yapmışız demektir. Çevrenizi değiştirin böylece dünyayı değiştirin. Bir şeyler yapın, araştırın. Bu günün amacı işte bu. Eğer yolda giderken kaldırımdan inmeye uygun rampa yoksa şikayet edin bunu şikayet etmek için sorunu illa sizin yaşamanız gerekmiyor. Kaldırıma araba park etmişse ve geçecek yer yoksa rampanın önüne park etmişse şikayet edin. Görme engelliler için düzenleme yoksa talep edin. Otobüsler kaldırıma yanaşmıyorsa sessiz kalmayın tepki gösterin ki kaldırımın kenarında sandalyeyle bekleyen kişi mahcup olmasın. Ulaşımı kullanmak onun da hakkı. Çevrenize baktığınızda bunları görmeyi öğrenin. Düzenlenmesi ve yapılması gereken şeyleri fark edip belediyeye, cimere veya başka ilgililere ilettikçe her şey daha iyiye gidecektir.
Ben çevremde yapılması gereken veya eksik olan şeyleri fark ettikçe sürekli bildiriyor ve gerekirse şikayet ediyorum. Mesela bütün dükkanların erişilebilir olması lazım. Eğer girişinde bir rampa yoksa önce mağazaya bildiriyorum ardından düzelmezse şikayet ediyorum. Kyk yurdundayken orayı bile şikayet etmiştim asansörü yok yemekhaneye diye. Hatta bu yüzden yurt müdüründen azar işittim onlara sormadan cimere yazdım diye beni yurttan atabileceklerini söyleyip korkutmuşlardı. Yine de o asansör yapıldı. Görme engelliler için sarı çizgili yolların talebini yapıyorum olmayan yerlere. Bu tür şeyleri siz de yapabilirsiniz. Çalışmayan asansörleri bildirin. Yaya geçitlerinde problem varsa bildirin. Şuan aklıma gelmeyen pek çok detay var ama baktığınız zaman hepsini görebilirsiniz. İşte o zaman engellilerin yanında olmayı ve bir şeyleri değiştirmeyi başarırsınız. Başarırız bunu inanıyorum ben. Araştırdığınızda katılabileceğiniz ve farkındalığınızı artırabileceğiniz projeler de oluyor. Akılıma şuan bir Tofd projesi olan Benimle Çıkar Mısın? geldi mesela. Şuan devam ediyor mu bilmiyorum ama bu projede gönüllüler engelli bireylerle bir araya gelip bir gün boyunca onlarla vakit geçiriyor gitmek istediği yerler hakkında program yapıp dolaşıyorlar. Böylece gönüllülerin farkındalığı artıyor ve baktıkları çevreyi aslında görmeyi öğreniyorlar ve birinin hayatında güzel anılar bırakmış oluyorlar. Böyle projeler var ve kendiniz de breysel olarak veya çevrenizle gruplar oluşturarak böyle şeyler yapabilirsiniz. Ben özellikle mimarlık ve çevre ile ilgili bölümlerde okuyanların biraz daha farkındalığa sahip olması gerektiğine inanıyorum ve tabi yöneticilerin. Tek başına kimsenin sesi duyulmaz fakat hep beraber güzel bir koro olabiliriz.
Bu yazıyı kısa tutmak istedim söylenecek çok şey var oysa ki. Siz de kendi yaşantınızda bir şeyler yapıp çevrenizi güzelleştirirken aynı zamanda konu hakkında kısaca düşüncelerinizi blogunuzda yazarsanız daha çok farkındalık yaratılabilir diye düşünüyorum.
S..
Keşke belirttiğiniz konular bir günle sınırlandırılmasa. Duyarlılığınız takdire şayan. İnsanın başına gelmeyince çoğu kimse kendine dert etmiyor başkasının çektiği sıkıntıları maalesef.
YanıtlaSilKaystros Tyrha, Evet aslında amacı yılın geri kalanında ne yaptık ne yapmalıyız diye düşünmek ama bu gözden kaçırılıyor böyle günlerde çiçek verince her şey yolunda sanılıyor. Aslında bunların çocukluktan öğretilmesi gerek insanlara o zaman daha iyi olur sanırım. gelecekte daha iyi bir toplum olabiliriz inşallah
Silya heeey yaaa valla ben de bundan sonra yolda orda burda görünce hemen uyarayımm, metro, dükkanlar, yollar, kaldırımlar filan :)
YanıtlaSildeepsii :) eveet uyar öyle yerleri, kaldırımları falan eksik yerleri foto çekip belediyeye de bildirebiliyoruz foto olmasa da olur fark etmez zaten böyle şeyler önemli :)
SilYaşamadan anlamıyoruz, keşke herkes sizin kadar duyarlı olsa
YanıtlaSilGece, herkesi bir anda değiştiremeyiz o yüzden önce kendimiz bir şeyler yapmalıyız böylece bu davranış yayılım gösterir diye düşünüyorum :)
SilEmpati yeteneği bu güne anlam katıyor aslında. Herkes potansiyel engellidir, lafı da kişi de korku oluşturuyor. Bazen sırf kendileri engelli olma ihtimaline insanlar engellilere önem veriyor diye düşünüyorum. Tabii her zamanki gibi benim tuhaf kafa bu. Aslında kişi kendine üzüleceği için başkasına da üzülüyor. İnsan her daim bencil bende ne yazık ki... Çoğunluk ya da güç hangi yöne evriliyorsa iyilik de ona gidiyor. Engellilerin sayısı artarsa hatta zengin engelliler artarsa o zaman istediğin tüm dilekler daha hızlı gerçekleşecektir.
YanıtlaSilSerkan Aydemir,
SilEngellilere acıma veya üzüntüyle yaklaşmak doğru değil elbette hatta sadece kendi başına gelir korkusu da doğru değil veya engellere yaklaşımını reklam gibi kullananlar var bu da doğru değil hatta iğrenç bir davranış ama toplumumuz bu konuda yeterli bilince de kavuşmuş değil. Özellikle eskiden insanlar engellilerden korkar hatta onları çevreden saklardı ve engelliler de kendilerinden utanırdı en azından bunun şimdi değiştiğini görüyorum. Engelliler için bir şeyler yapıldıkça onlar da topluma karışmaktan çekinmiyor ve hayata daha iyi tutunuyorlar. Eğer bir şekilde bencilce bir şeyler varsa bile ki öyle olduğuna inanmak istemiyorum bundan iki taraf da kazanıyor o zaman, bir taraf kendini düşünürken diğer taraf da o zaman daha umutlu ve güçlü hale gelebiliyor.
Herkesin engelli olabileceği lafı aslında bir gerçeği yansıtıyor fakat sırf bu yüzden hareket edilmemeli tabi demek istediğinizi anlıyorum. İnsan sosyal bir varlık ve hepimiz birlikte yaşamaya evrilmişiz empati yeteneğimiz de karşıdakinin durumunu anlamaya yarıyor, empati yaparak desteğe ihtiyacı olanın yanında oluyoruz, herkesin eşit olmasını istiyoruz, aynı davranışın da yeri geldiğinde bize gösterilmesini bekliyoruz ama bunu sade bencillik olarak düşünmemeliyiz. Bu toplumun daha iyi olması güzele ulaşması için kodlarımıza işlenmiş bir şey. Mesela kanunlara bağlı kalınmasını isteriz toplum düzeni isteriz aynı kanunlar bizi de suça karşı bağlar. Empati yanında şefkatli merhametli olmak da önemli, o zaman bir şeyleri karşılık beklemeden yaparız. Sadece bir insanın mutlu olduğunu görmek çoğu insan için yeter diye düşünüyorum.
Bunları düşünürken ölü kültü geleneklerini işlediğimiz bir derste hocamızın sorduğu soru geldi aklıma, ölünün arkasından neden ağlarız diye sormuştu, bunun da kendi ölümümüzü ve kaybımızı bilinçaltımızda düşünmemizden kaynaklandığını, kaybolmaktan yitip gitmekten korktuğumuzu ve ölümden sonrasını bilmemekten kaynaklandığını söylemişti. Elbette buna katılıyorum fakat bu gerçek kadar ölen bir kişiye olan sevgimiz, bağlılığımız, özlemimiz de gerçek. Sevgi bağlılık özlem gibi duyguların da bencillik olduğunu iddia edebiliriz fakat ne olursa olsun bunlar insanı iyiliğe yönelten şeyler. Keşke herkesin bencilliği sadece bu olsa mesela o zaman daha iyi bir toplum olurduk diye düşündüm şimdi de :) çok konuştum burada durayım teşekkürler yorumun için :)
Engellilere uygun olmayan şeyler için daha önce hiç şikayette bulunmamıştım. Bundan sonra mutlaka dikkat edeceğim. Kaldırımlar, rampalar vs. Sen de neler yapmışsın böyle yaaaa helal. Daha yapamam dediğin neleri neleri yapacaksın seeeen :)
YanıtlaSilGecenin Düşleri, eveet böyle şeylere dikkat ettikçe hayatı kolaylaştırırız herkes için :) daha seninle karavan hayalimiz var unutma o en maceralı hayalim :D
SilÇok faydalı bir yazı olmuş. Geçen gün biz de küçük kardeşimle evimize gelmek isteyen bir engelli bireyin ne zorluklarla karşılaşacağını konuştuk. Gerçekten o kadar uygunsuz ki bir engel aşılsa diğeri aşılmayacak. Hiç düşünülmemiş. Dediğiniz gibi uyarmak, gerekli yerlere şikayet etmek, peşini bırakmamak gerekiyor. Biz toplum olarak hakkını arama konusunda çok yanlış yetiştiriliyoruz. Hep sus, karışma deniliyor bir şey olduğunda ama oysa bir gün aynı şey bizim de başımıza gelebilir. Hatta gelmese bile bir insan olarak sorumluluk hissetmeliyiz. Bahsettiğiniz etkinliği duymamıştım. Teşekkürler.
YanıtlaSilBonheur, evet sokaktan eve gelene kadar veya evden dışarı çıkana kadar ayrı mesele, dışarıda toplutaşıma mekanlara ulaşma vs ayrı mesele ne yazık ki.. fakat çoğunluğumuz bu konulara dikkat çekip özen gösterdikçe bunlar değişir. değişimi biz istemedikçe her şey aynı kalır. yorumun için teşekkür ederim küçük kardeşin de ne güzel kalbi var böyle bir konuyu konuşmuş seninle çok sevgiler ikinize de :)
Silgerçekten harikasın bu konudaki duyarlılığını tebrik ediyorum ve okuyan herkese de örnek oldun ben de hiç şikayette bulunmadım ama bundan sonra daha çok dikkat etmeye çalışacağım :) değişim önce kendimizden başlar sonra çevreye yayılır..
YanıtlaSilFarklı Diyarlar, aslında meseleye çok yakın biri olduğum için duyarlılığım herkesten biraz fazla fakat isterim ki herkesin dikkati algısı açık olsun bu konuda böylece dünyayı değiştirebiliriz :)
Silçok teşekkür ederiz bu harika yazıyla bireyler olarak neler yapabileceğimiz konusunda farkındalığımızı artırdığınız için ..kucak dolusu sevgiler
YanıtlaSilBabaannemin takvimciği, ben de teşekkür ederim ne kadar çok kişiye ulaşırsa bu duyarlılık o kadar iyi, çokça sevgiler :)
SilÇok doğru bir yerden bakmışsınız konuya. Kendi çevremizi düzeltirsek bu bilinç kartopu gibi yayılabilir.
YanıtlaSilTeşekkürler bu güzel yazı için.
Evde Yazar, evet aynen öyle teşekkür ederim yorumun için ben de :)
SilFarkındalık her şeydir. Benim de engelli bir kuzenim var. Sanırım böyle bir birey hayatınızda olduğunda böyle şeylere daha dikkat ediyorsunuz. Kaleminize sağlık
YanıtlaSilYasemin Çetinkaya, sanırım dediğiniz doğru ama bu konuda farkındalığı artırmak ve sorunları paylaşmak önemli zamanla her şey daha iyi olacak inanıyorum ki
Silengelsiz bir hayat istiyoruz :)
YanıtlaSilEvet aynen öyle :)
Sil🙏🏼🙏🏼🙏🏼
YanıtlaSilYüreğine sağlık yufka yüreğine sağlık ne güzel yazmışsın
Mavinindenizi, teşekkür ederim kii :)
SilÇok kıymetli bir konu ele almışsın. Hepimizin hayatında ne sürprizler var bilmiyoruz. Yeğenim bir gün önce sağlıklı, ayakları üstünde yürürken, ertesi gün geçirdiği kazayla tekerlikli sandalyeye mahkum oldu. Hepimizin cidden çok çok fazla duyarlı olması ve dikkat etmesi gerekiyor bu konulara. Teşekkürler sessizgemi.<3
YanıtlaSilMomentos, geçmiş olsun çok çok. fazla bahsetmediğim için blogda çok az kimse bilir fakat ben de beş yaşında kaza geçirdim ve sandalye kullanıyorum. bu konuya çok fazla dikkat etmem bundan kaynaklı aslında ama herkesin duyarlı olması gerekli ki bir şeyler değiştirelim. konuyu yazarken de genel bir görüş aktarmak istedim öznel yerine böylece daha çok kişi bakış açısını değiştirebilir diye düşündüm. evet hayatta ne olacağını bilemiyoruz. ben bu yüzden kimseye aşırı kırılmadıkça kızamam öfkeli davranamam mesela bir an sonra ona ne olacağını bilemediğim için biraz kırılacak olsam hemen vazgeçerim küskünlüğümden. hayat tuhaf kısa ve karmaşık. teşekkür ederim ben de sana <3
SilCanım, hayat dediğin gibi kısa ve olumsuz şeylerle geçirecek kadar çok vaktimiz yok belki de.. o yüzden bir insan için, bir hayvan için, herkes ve herşey için yararlı olabilecek davranışlarda bulunmak en iyi çare.
SilÇok öpüyorum.. sevgiler, <3
Ne kadar güzel ve bilgilendirici bir yazı olmuş. Çevreme daha dikkatli ve detaycı bakacağım bundan sonra. Görmediğim ya da dikkat etmediğim şeyleri fark ediyorum şu anda. Çok teşekkürler<3
YanıtlaSilRoza, eveet en yakınımızı çevremizi güzelleştirince yavaş yavaş dünya güzelleşecek diye düşünürüm hep :) ben de teşekkür ederim <3
SilBu konuda belediyelere çok iş düşüyor. Bazı il belediyeleri toplu taşımada ciddi özen gösterirken, bazıları hiç oralı olmuyor.
YanıtlaSilgizlipencere, evet şehirmerkezleri toplu taşıma dönüşümünde daha iyi durumdayken ilçeler ve köylerde durum kötü ve en kötüsü de şehirler arası yolculuklarda hiçbir imkan yok uçak dışında. tabi ki sorumluluk belediyelerde vs fakat onlardan biz talep etmedikçe onlar görmez duymaz ve bilmez biz talep edeceğiz onlar da yapacaklar yapmalılar, eğer ki talepleri görmezden geliyorlarsa daha yukarılara dilekçeler yazılar yazarız ve dikkat etmek zorunda kalırlar. ben yurtta asansör isteğimi yurda bildirdiğimde cevap alamadım fakat cimere yazdığım zaman mecburen dikkate aldılar ve isteğimiz yerine getirildi mesela
Sil