3 Temmuz 2023 Pazartesi

Blogları Canlandırma Projesi - Haziran



Herkese selamlar umarım sıcak yaz güneşi ve serin sularla keyifli ve iyisinizdir canım blog ailesi. İki üç haftadır herkes denizde fakat ben daha sezonu açamadım. Ama bu hafta dört gözle uzak diyarlardan çok minnoş çok tatlış bir arkadaşımı bekliyorum ve geldiğinde sonundaa deniz sezonunu açacağız ah düşüncesi bile insana iyi geliyor :) Gelelim mecliste toplanmamızın asıl sebebinee.. BCP Haziran temamız Fransız Edebiyatı veya Doğa'ydı. Gönül isterdi ki Fransız edebiyatının o ruhsal dalgaları arasında cırcır böceklerinin sazların arasından yükselen sesini dinlerken yudumlanan bir bardak taze ve buz gibi limonata eşliğinde arada sırada ağza atılan frambuazlar gibi tatlı bir eseriyle karşınızda olaydım fekat zaman az ve etrafım bayram sebebiyle karman çormandı. Ben de Doğa temasını seçip bir belgesel izlemeye karar verdim. Umarım siz de seversiniz :)

Mission Blue

Robert Nixon

2014 - ABD

1s.34dk.

Belgesel

Belgesel, efsanevi bir oşinograf ve TED ödüllü Sylvia Earle'nin okyanusları aşırı avlanma ve zehirli atık gibi tehditlerden kurtarmak için yürüttüğü çalışmaları izleyiciye aktarıyor. Bir okyanus tutkunu olan ve hayatını okyanus bilimine adayan Earle, ulaşılması imkansız sayılan derinlikleri keşfe çıkma cesaretiyle herkese ilham vermiş ve özellikle de bir kadın olarak cinsiyetçi anlayışlarla karşılaşsa da korkusuzluğu ile bir idole dönüşmüştür. Belgesel yalnızca denizleri ve doğayı korumalıyız düşüncesiyle sınırlı kalmayıp Earle’nin yaşamından yola çıkarak bilim dünyasında hem kadın hem de anne olmanın ne kadar zor olduğuna değiniyor.

Belgeseli izlerken okyanusun ortasında en derinlerde bile çöp bulunduğunu görmenin sinirlerimi gerdiğini söylemeliyim. Çöp konusunda hepimiz ilkokuldan hatta öncesinden beri eğitiliyoruz yine de şu sorunu çözememiş olmamız korkunç doğrusu. Tek yapmamız gereken şu fikre her yönüyle sahip çıkmak: “Okyanusa yaptıklarımız bizim geleceğimiz ile doğrudan bağlantılı. İçinde yaşamıyor olsak da her balinanın, yunusun veya mercan resifinin olduğu kadar bizim de okyanusa ihtiyacımız var.” Bunu sadece okyanus olarak değil içinde bulunduğumuz tüm çevre için düşünmeliyiz. Hem toplum olarak hem dünyanın geri kalanı olarak bir durup kendimize gelmemiz gerekli.


10 yorum:

  1. Maalesef doğayı en çok katleden biziz insanoğlu olarak. Allah cezamızı verecek bir gün...

    YanıtlaSil
  2. Deniz altı belgesellerini seviyorum. İzlerken insana özgürlük hissi veriyor sanki. Buna göz atacağım. :)

    YanıtlaSil
  3. denizler okyanuslarla ilgili belgesel izlemek çok keyifli de mii yaaaa :)

    YanıtlaSil
  4. sahiden de yazık ama de miii balinalara yunuslara hayatlarını ortamlarını kirletiyoruz.

    YanıtlaSil
  5. Belgesel dikkat çekici görünüyor, her geçen yıl dünyanın kirliliği artıyor, yetinmeyi bilip tüketici olduğumuzdan beri çok çöp üretmeye de devam ediyoruz. Sonunun geleceğini sanmıyorum. :/

    YanıtlaSil
  6. İnsan oğlu akıllanmaz... Cinsiyetçilik zaten her gün karşımıza gelen bir şey, can sıkıcı bir durum ama okyanusun ortasında çöp nedir...
    Doğa konusunu zaten çok severim, belgeselde ilgimi çekti. Teşekkürler tanıtım için :)

    YanıtlaSil
  7. Umarım tez vakitte denize kavuşursun! 🌊 Keyifli bir belgeselmiş. Tanıtım için teşekkürler 💮 Ah bu çöp olayı beni de o kadar rahatsız ediyor ki... Temiz bir sahilde dalgaları huzurla izlettirmiyorlar 🤧

    YanıtlaSil
  8. Hele de ülkelerin birbirlerine gözdağı vermek adına okyanus diplerinde pattlattıklari küçük çaplı! Nükleer denemelenden yayılan radyasyon konusu hala dunyanin acik bir yarasi. Okyanuslar bize uzak ve gormuyoruz diye kirlettigimizde isin ucunun bize dokunmayacagini zannediyoruz. Gormuyorsak sorun yok kafasi!!! Iysa doga cok buyuk ama tek bir organizma gibidir. Dunyanin bir ucunda baslayan bir etki mutlaka diger uca da er ya da gec ulasacaktir. Tesekkurler yaziniz icin

    YanıtlaSil
  9. Ne yazık ki insanlar olarak doğaya verdiğimiz zararı hiçbir canlı veremez. Yaptığımız her şeyin hem bizim hem de evlatlarımızın geleceğini mahvedebileceğini bir türlü öğrenemedik...

    YanıtlaSil

Öyle okuyup kaçmak olmaz sevgili okur, fikrini belirt, bir selam et, bir ses ver, çekinme :)

Not: Yorum yaparken lütfen Türkçemizi koruyalım.

^.^