Herkese yeni bir BCP yazısından selamlar arkadaşlar bu sefer yazımı gecikmeden yetiştirdiğim için kendimle iftihar edebilirim sanırım :D Herkesin bildiği gibi her ay belirlediğimiz konu ve temalarda bir şeyler okuyor veya izliyoruz ve bunları etkinlik kapsamında her ayın son haftası yorumlayıp yazıyor ve etkinliğe katılan diğer arkadaşlarımızın yazılarını okuyup yorum bırakıyoruz. Detaylı bilgi için şuraya ışınlanabilirsiniz :) Geçen yıldan beri devam eden etkinlik için bu yıl da her ay için konu ve temaları uzun uzun düşünerek seçmiş ve farklı olmasına özen göstermiştik. İşte ikinci ayın teması ve benim seçimlerim umarım seversiniz :)
Şubat teması kısa film-dizi-kitap olarak belirlenmişti elbette birini veya hepsini seçip istediğiniz kadar yorumlama yapabilirsiniz. Unutmadan gelecek ayın teması "Tıp Haftası" olarak belirlendi buna göre hazırlık yapabilirsiniz. Gelelim benim sizler için seçimlerime :)
İnventing Anna
ABD - 2022
Shonda Rhimes yapımı
Biiyografi, Suç, Dram, Skandal +18
1 Sezon 9 Bölüm
Anna Sorokin'in gerçek hikayesinden uyarlanma mini dizi. Rusya doğumlu Alman vatandaşı Anna iflah olmaz bir dolandırıcıdır. Herkesi büyük bir mirasın varisi olduğuna ama varlıklarına çeşitli sebeplerden dolayı henüz ulaşamadığına inandıran Anna hızla sosyeteye ve ünlülerin arasına karışır. Moda için tam olarak ne yaptığı belli olmayan bir vakıf kurmaya çalıştığı izlenimini vererek bu konuda herkesi kandırır. Edindiği zengin arkadaşlarıyla lüks otellerde konaklar, zengin partilere gider, inanılmaz pahalı yolculuklar yapar ve iş kuruyorum diye deli para harcar ama her şeyi bir şekilde diğerlerine ödetir. Daima yakında param gelecek ve bu jestini misliyle ödeyeceğim diyerek insanları kandırır ve bazen de birinden aldığı parayla öbürüne borcunu ödeyerek gönül alır. Bu sırada öyle bir drama çevirir ki herkesi yalanlarına inandırıp her seferinde kandırmayı, kendine acındırmayı başarır. Dizi boyunca Anna'nın oyunlarını ve çevresinde yaşananları görürken bir yandan da davasında neler olduğunu görürken sonucunu merakla bekleriz. Elbette olaylar gerçek hayattan olduğu için insan hayret ediyor kurgu olsa bu kadarı da abartı deriz. Gazeteci ve avukatın başından geçenler filan yine de abartı gelmedi değil ama asıl olay Anna ve insanların ona hala nasıl inanmaya devam etmiş oluşu. Yaptığı şeyler ortada olmasına rağmen kimseden zorla para almamış olduğu da bir gerçek bu nedenle hak ettiği cezayı gerçekten alıp almadığı konusunda yoruma açık. Beni asıl düşündüren şey bunca şeyi yapmışken psikolojik testten geçirilmemiş ve bir tedavi alması gerektiği düşünülmemiş olması. Anna'nın gerçek insa hesabını bulup bakmıştım izlerken oyuncu ile çok benziyormuş. İzlerseniz siz de şaşıp kalırsınız diye tahmin ediyorum :) Bu arada Anna'nın aldığı çeşitli cezaların bedelleri bu diziden kazandığı parayla ödenmiş bu da tuhaf bir detay. Normalde suçluların suçlarından dolayı kitap film fotoğraf gibi şeyler paylaşıp para kazanması yasakmış ama Anna'nın madurlarının borçlarının ödenebilmesi için buna mahkeme kararıyla izin verilmiş. Bununla birlikte Anna'nın bir suçlu olmasına rağmen ilham veren başarılı biri gibi yansıtıldığı söylenerek eleştiriler de yapılmış ki diziyi izlerseniz siz de suçu konusunda dizinin nötr durmaya çalıştığını fark edebilirsiniz.
A Christmas Carol
İngiltere - 2019
Dram, Fantastik
Steven Knight yapımı
3 Bölüm
Charles Dickens'ın klasik hikayesinden yeni bir uyarlama. Ama bu sefer daha karanlık ve daha ciddi. Bu eserin daha önceki uyarlamalarından oldukça farklı olduğunu söylenebilir. Birer saatlik üç bölüm halinde mini bir dizi. Konusunu neredeyse herkes bildiği için buraya fragman bırakmaya karar verdim böylece dizi kendini daha iyi anlatabilir :)
Gece Uçuşu
Antoine de Saint-Exupéry
Küçük Prens kitabıyla büyülendikten sonra bu kitaba çok bağlandığımı söyleyemem ama yine de kendine has bir atmosferi olduğunu söylemeliyim. Özellikle yazarın kendisinin geçmişine bakınca bu kitabı okurken garip düşüncelere daldım. Yazar askerliğini hava teknisyeni olarak yapmış. Ardından pilotluk eğitimi almış. Askerlikten sonra ticaretle geçimini sağlarken yazarlığa başlamış ama aklı göklerde kalmış belli ki. Bir süre sonra hava postacılığında pilot olarak çalışmaya ve bu alanda bazı cihazların gelişimine katkılar sağlamaya başlamış. Gece Uçuşu'nu bu sıralarda yazmış. Tunus'ta çöle zorunlu iniş yaptığı bir yolculuğunda bedeviler tarafından bulunmuş ki bu Küçük Prens kitabına da konu olmuş. İkinci Dünya Savaşı'nda ülkesi Almanlar tarafından işgale uğrayınca sağlık durumu uygun bulunmamasına rağmen askere yazılmış. Fransa'nın yenilgisiyle ABD'ye gitmiş ve Küçük Prens'i orada yazmış. Ülkesi için olan üzüntüsünden dolayı bu sefer de ABD'de orduya yazılıp Afrika'ya gitmiş görevi de Alman ordularının hareketini havadan takip etmekmiş. 1944'te vurulan uçağı Marsilya açıklarında denize düşmüş ve enkazı 2000'de balıkçılar tarafından bulunmuş.
Gece Uçuşu'nda hikaye hava postacılığında Güney Afrika'dan Avrupa'ya yapılan ilk kargo uçuşları ve bu uçuşlardan birinde uçaklardan üçünün büyük bir fırtınaya yakalanışı anlatılıyor. Aslında bu kitabı okumak zor geldi başta. Başta sadece birkaç kişinin arasında dönen konuşmalardan ibaretti ve ne olduğunu hemen anlayamadım ortalara doğru alışınca daha iyi oldu. Okuması zor yani ama hem yazarın hayatı ve sonu hem de kitaptaki olay beraber düşünülünce bana çok ilginç geldi. Tüm posta teşkilatından sorumlu bir adam var ve fırtınaya rağmen ve uçaklardan birinin düşmesine rağmen uçuşları iptal etmemekte inat ediyor. Ne olacak şimdi diye diye son sayfaya kadar merakla okunuyor. Düşen uçak, havacılığın zor yanları, hele yıldızsız bir gökyüzünde karanlığın ortasında minik bir fenerle yapılan yolculuğun sıkıntısı ve bunların aktarımı insanı hayrete düşürüyor. Yine çok sade bir dille çok şey anlatılmış ve her detayda aklıma yazarın düşen uçağının gelmesine engel olamadım.
Aslında bir iki kitap daha seçmiştim ama yetişemedim onları da okursam başka bir yazıda yorumlarım :)