Herkese neredeyse ve ne yazık ki sonuna geldiğimiz Nisan ayının kafası karışık ve puslu bir gününden ve dee Ağaç Ev Sohbetlerimizin 87. bölümünden selamlar arkadaşlar. Youtuber gibi bir giriş yapıp enerjimizi topladıktan sonra söyleyin bakalım nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Dünyanın ve ülkemizin gündeminden hepimizin sinirleri ve ruh sağlığı harap durumda fakat biz yine azimli, yine pozitif olmaya devam eden güçlü bir blog ailesiyiz öyle değil mi? Kendi adıma söylemek gerekirse hepinizden güzel enerjiler alıyor ve bu sayede derslerime odaklanabiliyorum. Umarım ki yakında şu orta çağda benzerleri yaşanan berbat salgından kurtuluruz ve gelecekte torunlarımıza ve yeğenlerimize eskilerin bize hep yaptığı gibi "Ah şimdiki gençler, siz bilmezsiniz şöyle şöyle olaylar yaşadık.." diye anlatabiliriz.
Sohbetler de neredeyse 100 bölüme ulaşmak üzere fark ettiniz mi? Bence 100. bölüme ulaşabilirsek bir kutlama yapalım ve hepimiz o gün puding pişirelim ne dersiniz :D Her fırsatı puding etkinliği için değerlendiren bir insanımdır ben evet, ama başka zamanlarda yemiyorum ne yapayım :D
Bu arada gün geçmiyor ki kafama yeni bir şey takılmasın canım blog komşularım. Hatta isterseniz bunu da haftaya konuşabiliriz. Buzullar biliyorsunuz ki eriyor ve içlerinde saklanmış olan pek çok "şey" açığa çıkıyor. Bu şeylere artık günümüzde var olmayan bakteri ve virüsler de dahil elbette. Tarihte yok olmuş korkunç bir virüsün ki belki de dinozorlar döneminden bile olabilir yeniden ortaya çıkabileceği anlamına gelen bu durum sizce de ilginç değil mi? Bu konuyu 2016 Sibirya Yamal Yarımadası'nda buzulda bulunan bir geyik cesedinden sonra şarbon vakalarının görülmesi ile ilgili metinleri incelerseniz daha iyi anlayabilirsiniz. Üstelik Alaska'da da ispanyol gribi kalıntıları bulunmuş durumda. Ve daha pek çok ilginç örnek var. Bu tarz araştırmalar arkeolojiyle de bağlantılı olduğu için ilgimi çekiyor hep. Eğer arkeolog olmasaydım virolog veya mikrobiyolog olmak isterdim sanırım.
Her neyse belki haftaya bu konuyu konuşuruz fakat gelelim bu haftanın konusuna :) Girişi kısmının uzunluğu konusunda affınıza sığınırım fakat tutamadım kendimi :)
- Bu hafta konumuzu üzerinde bir ödev için çalıştığım bir TEDx konuşmasından seçtim. Dünyayı geniş bir açıdan görebildiğinizi düşünüyor musunuz? "Ötekileştirme" kavramı size ne ifade ediyor? Hümanist olmanın tam anlamını biliyor muyuz? "Normal" kavramı hakkında ne düşünüyorsunuz? Bunlar konuyla beraber cevaplamanız için birkaç ek soru. Ayrıca Yazımın sonunda videoyu paylaşacağım ve sizden izledikten sonra düşüncelerinizi kendi yazınızda belirtmenizi isteyeceğim. Benim yazım hakkında elbette aşağıya yorum yapabilirsiniz :) İşte bu hafta sohbetimiz bu şekilde olacak video üzerinden düşüncelerimizi paylaşacağız umarım seversiniz :)
Kendimizi özel kılan, farklı kılan yanlarımızı anlamaya başladığımızda başkalarının farklılıklarını takdir etmeye başlarız. Bazen bazı insanların özel yanlarını görmeyi başaramadığımız için fark etmeden onu ötekileştirebiliriz. Kişisel gelişimimizi sağlayabildikten sonra belki sonradan bu yaptığımız haksızlığın farkına varabiliriz. Farklılıklarımız yüzünden insanların bizi tanımlamasına izin veremeyiz ve aynı şeyi bir başkasına yapamayız. Hepimiz bu dünyada kendimizden ayrı birkaç şey dahayız (kadın, erkek, genç, yaşlı, şehirli, köylü, hayalperest, realist, siyah, beyaz, dışa dönük, içine kapanık, evli, bekar, neşeli, depresif, açık giyinen, kapalı giyinen, konuşması şöyle böyle vs..bunlar arttırılabilir) Hepimizin birden fazla farklılığı var. Toplum herkesi bir kalıba sokmaya çalışır. Sürekli sen şöylesin böylesin, böyle olmak zorundasın der. Biz de bu nedenle zaman zaman kendimizi kalıba uymamış hissedebiliriz. Ama hepimiz özünde sadece insanız.
Az sonra izleyeceğiniz videoda konuşmacı Mariana kendi tecrübelerinden örnekler vererek her insanın bir takım farklılıklara sahip olsa da özünde herkesin ortak noktasının insan olduğu gerçeğine değiniyor. Bir kıyafetin, fiziksel bir özelliğin, konuşulan dilin veya herhangi bir ülkeden olmanın insanları birbirlerinin gözünde ötekileştirebildiğini ve bu durumun her yaş grubunda ve farklı topluluklarda gözlemlenebildiğini görebiliriz. Benzer bir şekilde insanlar fiziksel bir rahatsızlığı bulunan bir kişinin fiziksel rahatsızlığına odaklandıkları için onun ne kadar başarılı, ne kadar yetenekli bir insan olduğunu göremeyebilir.
İnsan olarak her zaman toplum tarafından kabul edilmeyi, hayallerimizde başarılı olmayı, sevilmeyi isteriz ve hayatımızın çeşitli noktalarında çeşitli sebeplerden bazen farkında olmayarak bile ötekileştirilebiliriz. Fakat asıl görmekte zorlanacağımız bir şey varsa o da şu ki; biz de hiç farkında olmadan hayatın kısa bir anında bile birilerini ötekileştirme yanlışlığına düşebiliriz. İnsan ırkı doğası gereği içgüdüsel olarak hep kendine benzeyeni aradığı için benzemeyeni farkında olmadan ötekileştirebilir fakat bu yanlışa düşmemek için kendini geliştirerek daha hümanist olmayı başarabilir. Söylediğimiz bir sözün, bir bakışımızın bile insanların ruhsal dünyasında ne denli büyük bir etki yarattığının her zaman bilincinde olmalıyız ve buna göre hassas ve empati kurarak yaşamalıyız.
Herkes değer verilip anlaşılmayı ister fakat bunlar kendi kendine kazanılmadığından toplum tarafından kabul görmek, sosyalleşebilmek ve aidiyet kazanabilmek için hep çaba göstermemiz gerekir. Bu durum engelliler için iki kat daha zorlayıcıdır çünkü insanlar engellilerin yeteneklerini, kişilik özelliklerini görmeden önce onların engellerine odaklanır. Herhangi bir konuda başarı sağlayan engelli bir bireyin başarısını överken bile insanlar genellikle bireyin başarısından önce onun engelinden bahseder ve “bu durumuna rağmen ne kadar başarılı” gibi bir ifade kullanır. Bu tarz ifadeler de yine ötekileştirici unsurlardır ve o bireyden önce engelinin söz konusu edilmesi rahatsız edici olabilir. Çünkü birini farklı olarak nitelemek bir şekilde onu ötekileştirir.
Bir insanı konuşma biçiminden, giydiği kıyafetten, göz renginden, herhangi bir şeye yetenekli olup olmamasından vs. farkında olmadan bile olsa ötekileştirebiliriz. Biraz düşündüğümüz zaman hepimiz farkında olmadan benzer bir davranış sergilemiş olabiliriz. Farkında olmadan diyorum çünkü hiçbirimiz bunu yapmayı isteyecek insanlar değiliz zaten. Ama doğduktan sonra sahip olduğumuz her şeyi bir kenara bırakırsak, hepimiz daha emeklemeyi bile bilmeyen bir bebek kadar insanız. Sen de öyle, ben de öyle, o veya şu da öyle. Biz hepimiz insanız. Bu yüzden düşünüyorsak iki kere daha düşünmeli, konuşmadan önce de bir kere daha düşünmeliyiz. İnsanlara yaklaşımımız ve tutumumuz onları anlamaya çalışmaya yönelik ve hümanist olmalı. İşte o zaman belki de pek çok şey daha iyi olabilir. Kendimiz için bile.
İşte ben videoyu izledikten sonra konuyu bu şekilde ele aldım bakalım sizler neler düşünecek ve neler anlatacaksınız. Video, yaklaşık 17 dk. hız ayarını bir kademe artırarak izleyebilirsiniz. Ben yazımı yazarken özellikle 13. dakikadan sonra olanları dikkate aldım ve engellilerle ilgili konuya da değindim ama başka her açıdan ele alınabilecek ve pek çok konuya değinilebilecek bir tartışma konusu bu.
Not: video mobilde görünmüyormuş arkadaşlar. Eğer mobildeyseniz sayfanın en altında yer alan masaüstü görüntüle diyerek veya pcde açtığınızda görebilirsiniz.
Video cep telefonundan görünmüyor ne yazık ki. Laptoptan bakmam lazım.
YanıtlaSilKim diyebilir ki, ben ömrümde hiç kimseyi ayırmadım ötekileştirmedim.
Bir şekilde yapılıyor ne yazık ki.
En mümkün olanı azaindirebilmek olmalı.
Uyuşuk Hayalperest, eveet ben de ilk defa fark ettim şimdi mobilde görünmediğini. Mobilden bakıldığı zaman sayfanın en altında web sümü görüntüle veya masaüstü görüntüle diye bir seçenek var ona basınca video görünür hale geliyor :)
Silevet kimse diyemez ama en azından kendimizi bu konuda geliştirip farkındalık düzeyimizi artırabiliriz :)
Çok güzel bir yazı tebrikler :) bu seriyi çok seviyorum tüm bloggerları okumaya çalışıyorum :)
YanıtlaSilGamzeli Kız, teşekkür ederim beğenmene sevindim kii :) Ben de sohbetleri seviyorum blogda çok vakit geçiremesem de elimden geldiğince okumaya katılmaya çalışıyorum :)
SilKeşke bu yazdıklarınız çok ama çok fazla insana ulaşsa yada ulaştığı yerlerde anlanabilse 🙏 Hayatta kusursuz olduğuna inandığım şeyler var ama inandığım diğer bir şey de aslında insanların mükemmel olmadıklarını kabul etmeleri gerektiği yani bir anlamda kusurlu olduklarının farkına varmaları. Farklılıklarımızın bize değer kattığını, bizi aslında tamamladığını anlayabilmek ne kadar da önemli 🙏 Bugün nedense her kesimden insan, kendi gibi olmayanı ötekileştirme yolunu kullanarak bir yere varmaya çalışıyor. Bunu sadecee siyaset olarak düşünememek lazım, onlar yapıyor çünkü işin ucunda menfaat var.. Ama en basitinden bu mecrada bile inanmadığını, aklının almadığını, kendisine dokunulmasa bile aşağılama, yerme yoluna giden insanlar var,hal böyle olunca da etkiye tepki bir süre sonra ötekileştirmeye gidiyor.. Yazık gerçekten 🙏
YanıtlaSilMükemmel bir konuyu ele almışsınız, çok açık ve net anlatmışsınız, kaleminize sağlık 🙏
SzgnBsl, evet tabi ki kusursuz hiçbir şey yok hiçbirimiz kusursuz değiliz ama bunu herkes kolaylıkla kabul edemeyebiliyor. Evet ben de hem günlük yaşantıda, hem medyada, siyasette, dinde, okulda, çocuklar arasında, yetişkinler arasında, her yerde karşılaşıyorum bu tür durumlarla ne yazık ki. Üstelik son zamanlarda toplumumuz giderek daha nezaketsiz olmaya başladı gibi hissediyorum. Umarım insanlar daha hümanist olmayı başarabilir en azından bunun farkına varabilir ve gelecekte daha iyi bir toplum olabiliriz.
SilÇok teşekkür ederim yorumunuz için beğenmenize sevindim :)
Ağaç Ev Sohbetlerinin en güzel konularından birini seçtiğiniz için sizi kutlarım. Videoyu izledim, son derece etkileyiciydi. Umarım Mariana gibi gazetecilerin sayısı artar ve toplum dediklerini anlar, davranışları değişir. Mariana'nın Trump hakkında sözleri ülkemizde gittikçe tırmanan ayrımcılık ve karşı görüşleri düşman görme durumlarını hatırlattı.
YanıtlaSilToplum herkesi bir kalıba sokmaya çalışır. Evet, bunun farkına varmalıyız ve herkesin farkında olmasını sağlamalıyız elimizden geldiğince.
"Farkında olmadan diyorum çünkü hiçbirimiz bunu yapmayı (ötekileştirmeyi) isteyecek insanlar değiliz zaten." derken bu cümleni biraz fazla iyimser bulduğumu söylemek isterim. Hayır, bazıları, özellikle iktidar sahipleri bunu bilerek ve isteyerek yapıyor. Ayrımcılık, ötekileştirme olmazsa sömürü kalkar, bu da birilerinin hiç hoşuna gitmeyecektir.
Kaystros Tyrha, konuyu beğenmene gerçekten sevindim video üzerinden konuşmak garip olur sanmıştım başta ama üstesinden geldik hep beraber :) Evet ben de çok etkilendim izlediğim zaman gerçekten kendini çok iyi geliştirmiş ve bir şeyleri daha iyi nasıl yapabiliriz diye uğraşan bir insan çok takdir ettim Mariana'yı. Umarım bu tür insanların sayısı artar o zaman daha iyi bir geleceğimiz olabilir dünya olarak :)
SilEvet ülkemizde de benzer bir kutuplaşma kendine benzemeyeni beğenmeme hatta ileriye gidip onu aşağılama davranışları çok yaygın ve bu çok üzücü.
o kısımda hiçbirimiz derken buradaki blog ailemizi kast etmiştim yoksa evet biliyorum çok kötü kalpli insanlar var dünyada en başını da siyasetçiler çekiyor :)
Mariana güzel konuştu..100.sayıda puding fikride güzelmiş..😊
YanıtlaSilErtuğrul Yıldırım, eveet puding fikri herkes tarafından sevildi anladığım kadarıyla bence yaparız bunu :)
SilBen bu aralar katılamıyorum ama bu konu hakkında daha önceden yazmış olduğum bir yazım var:) Çok güzel ifade etmişsin, tebrikler..
YanıtlaSilGülPerilla, olsun vaktin olduğunda katılırsın sohbetlere sen de okumaya geleceğim çok teşekkür ederim beğenmene sevindim :)
SilToplumlar insanları kalıplara sokar her zaman. Ve biz bireyler cuk diye gireririz bu kalıpların içine. Alışırız sanırım kalıplarımıza.
YanıtlaSilAdadenizi, bazen de alışamayız kalıbı kendimize göre düzenleriz veya atarız aşırı mantıksız ve şekilsizse :D
SilVideo o kadar muhteşem ki! Çok teşekkürler! Tüylerim diken diken, gözlerim yaşardı izlerken. Oldum olası anlam veremem "ötekileştirme"ye, ırkçılığa, cinsiyetçiliğe... Doğarken seçme şansımızın olmadığı şeyler yüzünden nasıl olup da ayrımcılık yapılabilir anlayamıyorum. Video üzerine o kadar çok şey yazılıp söylenebilir ki... İlk fırsatta katılacağım sohbete. Tekrar teşekkürler paylaşımın için :)
YanıtlaSilManxcat, kardeşini anlattığı kısımda ben de videoyu bir durdurup gözyaşı döktüm açıkçası :) Sen de çok güzel ele almışsın konuyu sahiden de üzerine konuşulabilecek çok şey var :) Beğenmene çok sevindim teşekkür ederim kii :)
Silağaç evtuber mı oldun teeen :) pozitif enerji yayalım çok çok daaa derslerine çalışabilesin :) verem varmış de miiii red e söleyelim o bulur panzehiri :) 100. ağaç ev pudingi tamam, o zamansa yakında kelime oyunu pudingi de yaparıs :) hımms busullar virüsler tımams olsun ağaç ev konususu, ağaç ev 89 manxcat in oldu, senin konunun devamını istedi, ağaç ev 90 senin oluur o zamansa :) ingilizce öğretmeseydim ben virüs olurdum, uzaylı virüs :)
YanıtlaSildeepsiiuu :) eveey ağaçevtuber güzel fikirmiş :D arkeoloji üzerine arkeotuber olmayı düşünüyorum bu arada dört yıllık hazinem ders notlarımı anlattığım bir şeyler yani :D red önce kızının kim olduğunu bi açıklasın sonra panzehir de bulur :D oleey puding kıymetlimiss :D temam manxcat'ten sonra başka konu öneren olmazsa bana söylersin sen :) sen virüs olacaksan ingilizce öğreten virüs ol böyle fiyuuv diye anında öğrenelim daha iyi olur uzaylı virüs olmandan akıllım ya da neşe virüsü herkes neşeli olur o zaman :D
Silvideo çok güzeldi, ben de öğrencem korece bana neeee, çince den daha kolay, çince gibi konuştu mariana :) sosyal bilmler dönem ödevi gibi olmuş yaa. hepimiz farklı olalım, çeşitli olalım, hayat renkli olsun, orman meyveli pasta gibi olsun hayat, öteki pudingleri de yiyelim. bu hassa konu için teşekkür ederiiiiz konu bulucuuuu subject finder :)
YanıtlaSildeepsii :D çince gibi mi allahım gülmem ağrıdı :D ödevimden de yüz aldım bu arada buna benzer bir şeyler yazmıştım onda da hoca da sevmiş oleey :D orman meyveli pasta mıı ben frambuaz olabilirim belki o zaman :D komikçii sevindim ki beğenmene :D
SilHayattan bezmişken buzullardaki "tarihi"
YanıtlaSilVirüs tehlikesindem bahsetmen çok iyi oldu:)))
.
Ötekilestirme hepimizin her an yaptığı bir şey.
N.Narda, hahah allahım :D ya ne güzel işte daha kötüsü de olabilirdi diye halimize şükredelim diye bir bakış açısı şey etmek istedim ben aslında :)
Silevet haklısın bu konuda keşke öyle olmasa :)
Videodaki konuşmaya bayıldım her anına, her saniyesine. Çocukluktan itibaren ötekileştirme duygusunu yaşamak ve bunun hayat boyu da sürdüğünü izlemek tamamen insana özgü bir duygu işte. Öte yandan düşünüyorum, biz bunu nerde öğrenmeye başladık, kromozomlarımızda mı var? Çünkü doğaya baktığında da ötekileştirmeyi gözlemleyebiliyor insan.. anne ördek yavrusunun rengi farklı olunca onu dışlayabiliyor ya da henüz yumurtadayken terk edebiliyor.
YanıtlaSilSanırım bunu genlerimizden çıkartıp, aklımıza ve kalbimize yerleştirip öyle düşünmemiz gerekiyor. Her şey kendi kişisel gelişimimize bağlı.
Sen harika bir yazı ve eşliğinde video sunmuşsun, tebrik ederim. Videoyu tüm arkadaş gruplarıma gönderdim. <3 Sevgi, sağlık seninle olsun canım. :)
Momentos, evet bu çok ilkel bir duygu, genlerimize işlenmiş şeylerden olsa gerek ama bunun farkına varınca aşılabiliyor ve daha hümanist olmayı başarıyoruz. İlkel insanlar hayatta kalmak için oldukça bencil, hırslı ve bu türden duyguların benzerlerine yoğun şekilde sahiptiler sanırım. Bu şekilde hayatta kalıyorlardı belki. Ama günümüzde bu kötü duyguların yerine iyilerine ihtiyacımız var. Kişisel gelişim çok önemli evet. Çok teşekkür ederim güzel yorumun için cevaplamakta biraz geç kaldım afedersin :) Bu haftanın konusunu da sevgili Manxcat seçmişti devamı niteliğinde çok güzel oldu o da katılamadım yoğunluktan ama. Ne güzel yapmışsın göndermekle videoyu, ben de izlerken çok etkilenmiştim <3 Çok çok sevgiler :)
Sil