21 Mart 2013 Perşembe

Dünya Şiir Günü~


  Hep kendi şiirlerimden paylaştım kavanozdan blogda ama bu güne özel bir Nazım şiiri paylaşmak gerek diye düşündüm. Şiirleri severim ama şiir hafızam pek yoktur nedense. Kendi şiirlerimi bile pek ezberlediğim söylenemez -bu ne çelişki!- hem şiir yazıyorum hem şiir okuyorum ama cidden hiç aklımda tutamıyorum, isterse dünyanın en içten en güzel şiiri olsun. Bu konuda bir şeyler yapmalıyım evet. Ama öncelikle yakın bi zamanda yeniden dinleyip hatırladığım bu Nazım şiirinin ilk kısmını paylaşmalı...


Ben
senden önce ölmek isterim.
Gidenin arkasından gelen
gideni bulacak mı zannediyorsun? 
Ben zannetmiyorum bunu. 
İyisi mi, beni yaktırırsın, 
odanda ocağın üstüne korsun 
içinde bir kavanozun.
 
Kavanoz camdan olsun, 
şeffaf, beyaz camdan olsun 
ki içinde beni görebilesin... 

Fedakârlığımı anlıyorsun : 
vazgeçtim toprak olmaktan, 
vazgeçtim çiçek olmaktan 
senin yanında kalabilmek için. 

Ve toz oluyorum 
yaşıyorum yanında senin. 
Sonra, sen de ölünce 
kavanozuma gelirsin. 
Ve orda beraber yaşarız 
külümün içinde külün, 
ta ki bir savruk gelin 
yahut vefasız bir torun 
bizi ordan atana kadar... 

Ama biz 
o zamana kadar 
o kadar 
karışacağız 
ki birbirimize, 
atıldığımız çöplükte bile zerrelerimiz 
yan yana düşecek. 

Toprağa beraber dalacağız. 
Ve bir gün yabani bir çiçek 
bu toprak parçasından nemlenip filizlenirse 
sapında muhakkak 
iki çiçek açacak : 
biri sen 
biri de ben. 

Nazım H. Ran.


Dünya Şiir Gününüz kutlu olsun~

~Sessizgemi~

18 Mart 2013 Pazartesi

Boonkaaa!!

Bonkaa, Match Games,

  Günlerdir elimde ne adı ne de resmi olan bir oyunu arıyorum. Uzun zaman önce severek oynuyordum bu oyunu ama elimde hiç görseli yoktu ve adını da unutmuştum. Sadece oyun içerisinde bir şeyleri patlattıkça etrafta kocaman Kaboom yazılarının çıktığını hatırlıyordum, bundan yola çıkarak nette bir ton görsel arama yaptım. En sonunda bu kelimeden bir şey çıkmayacağına karar verince match games diye en genişinden son bir aramayla şansımı deneyeyim dedim, 1.330.000.000 sonuç arasında sonunda şans eseri aradığımı buldum :)  Oyunun adı meğerse Boonka'ymış :) Arabul tarzı oyunları keşfettiğim sitedeymiş hatta. Merak edenler buradan bakabilir. İsim Wonka gibi duruyor biraz :D Bir şeyi arayıp da bulamayınca takıntı yapıyorum böyle işte. Şimdi oyunu indirip boş vakitlerde keyfini çıkartacağım ^^


~Sessizgemi~

16 Mart 2013 Cumartesi

YooRin'le Telepatik iletişim


  Kısacık sürecek olan ilkbaharı sevinçle karşılayan ama yakında gelecek olan çöl sıcaklarını düşününce beti benzi atan bendenizden pek bi selam olsun! 



  Daha önce kedim YooRin'den bahsetmiştim. Onu ve yavrularını bahçeli evi olan ve kediye ihtiyacı olan bi tanıdığımıza vermiştik, çünkü YooRin zaten apartmanda yaşamaktan memnun olmamaya başlamıştı ve yavrularıyla beraber evin içinde huzursuz oluyorlardı. Üstelik yavrulardan biri bir keresinde az daha balkondan düşüyordu. Dördüncü kattayız çok tehlikeli. Tanıdığımız yaşlı çiftin evleri bahçeli olduğundan böceklerle ilgili sorunları oluyordu bu yüzden eğitilmiş bi kedi arıyorlardı. Her neyse işte ilk başta onlardan ayrılmak çok zor oldu benim için, YooRin'i daha bir iki haftalık yavruyken kapının önünde bulmuştuk ve anne bakımı olmadan zar zor hayatta tutmuştuk onu, süt içemiyordu bile o kadar küçüktü yani. Zaten bu güne dek ne kadar kedi beslediysem hepsini aynı şekilde kapının önüne bırakılmış olarak bulmuştuk, eskiden evimiz birinci katta olduğundan diğer kediler dışarıya çıkıp dolaşıyor sonra geri geliyorlardı bu yüzden YooRin dışında bütün kedilerim günün birinde kendi rızalarıyla evi terk edip bir daha dönmemişlerdi.

  YooRin ve yavruları gidince artık yanımda olmamalarına fazla üzülmedim çünkü bunun onlar için iyi bir seçim olduğunu biliyordum ama aynı zamanda gerçekten iyi olacaklar mı diye endişeleniyordum. Korktuğum gibi şeyler olmadı hiç, yavrular çabuk alıştılar yeni evlerine, YooRin biraz huysuzluk etmiş ilk başta, sonra bir keresinde kaçıp bize gelmişti hatta, evi nasıl buldu hiç bilmiyorum. Ama sonra o da alıştı tabii. Bahçeli evde hayvan beslemek daha iyi her yönüyle. Şimdi gayet iyiler, kardeşlerim arada bir ziyaretlerine gidiyor. 

  Gelelim şimdi kedilerimden bahsetmeme sebep olan olaya :) Uzun zamandır, o ilk sıralarda evi bulup geldiğinden beri, YooRin'i görmedim ve çok özlemiştim, geçen sabah haberleri izlerken bir kedi gösterdiler tabii aklıma hemen bizimki geldi, şimdi yanımda olsa da bi sarılsam falan dedim içimden. Yarım saat sonra kapının dışından tanıdık bi miyavlama duyduk annemle. Bir de baktık YooRin gelmiş :) Bu kediyle eskiden beri telepatik bağlarımız var diyorum ama kimse inanmıyor. Matmazel, yeni evine alıştığından beri bütün şehirde gezip dolaşmadığı yer yok, bizimkiler nereye gitseler YooRin'i orada görüyorlar bana anlatıyorlardı, ben de sürekli soruyordum bu gün gördünüz mü onu ne yapıyordu falan diye. Hanımefendi bütün gün dışarıda dolaşıyor akşam olmadan da eve dönmüyormuş. O sabah da bizi ziyarete geldi işte :)



  Tabii yeni sahibini aradık ilk olarak ne yapalım diye, teyze de bir şey yapmayın sizi özlemiş biraz dursun yanınızda sonra bırakırsınız dışarı o gelir dedi. Biz de öyle yaptık, bütün gün yanımızda durdu, eski oyuncaklarını inceledi ama oyun oynama yaşı geçmiş, ilk bi heyecanlanıyor sonra bırakıyor oynamayı. Bütün evi şöyle bir dolaştı değişiklik var mı diye. Sonra her zaman uyumayı sevdiği yerleri kontrol etti. Alışkanlıkları değişmemiş en çok buna şaşırdım. Kedilerimizi büyütürken hiç kedi kumu kullanmadık biz, gerektiğinde tuvaleti kullanıyorlardı daha temiz oluyordu. Bunu unutmamış. Eskiden yemini sakladığımız dolabı da unutmamış gidip patileriyle açarak kontrol etti ama bir şey bulamadı tabii, ev yemeğiyle idare etti :) Yerde boş bir kutu ya da poşet görünce koşa koşa ilerleyip içine girme ve orada oturma alışkanlığı da değişmemiş, bunu neden yapıyor bilmiyorum, poşetlerin içinde uyumak ona çok ilginç geliyor olmalı. Bunlar dışında akşam olana kadar yanımda bir yere kurulup uyudu. Akşam onu dışarıya bıraktığımızda erkek kardeşim takip etti başına bir şey gelmesin diye ve eve gidecek mi gitmeyecek mi diye. Gerçekten teyzenin dediği gibi doğruca eve gitmiş. Kediler çok zeki yaratıklar (:



  Umarım yine aklına düşer de ziyarete gelir :) 

~Sessizgemi~