8 Haziran 2012 Cuma
İçimizdeki Ses
Sevgili deeptone yine çok güzel bir mim paslamış bana. Teşekkürler deep ^^
Efenim mimin konusu ya da şöyle söyleyeyim mimde bize yöneltilen soru, içinizdeki sesi dinler misiniz?
Hmm.. İlginç bir soru gerçekten. Bu mime verilen cevaplar hep çok faklı olmuş, birkaç tanesini okumuştum hepsi enteresan cevaplar.
İşte başlıyoruz...
Bu konuda sıkça düşünmüşümdür aslında. Daha önce düşünce trenlerinden bahsetmiştim ya, bununla çok ilgisi var o durumun. Bazen çok uykusuz kaldığında ya da kafası karışık olduğunda insan, düşüncelerin ucunu kaçırır da bir sıraya sokamaz ve tüm o düşünceler zihnin süzgecinde birikerek trafik yapar ya.. Sonra süzgeçten geçerken birbirlerinin hemen arkasından gelirler de tıpkı bir tren gibi hızlı hızlı geçerler ya.. Ve insan geçen düşüncelerin arkasından bakakalır hani. "Yahu az önce ne düşündüm ben?" gibi sorular da araya sıkışır bazen... Hah, tam da o sıralarda durumu idrak etmeye çalışırken araya bir de iç ses karışır ki o da tek bir iç ses olmaktan çok uzaktır. Yani o karmaşada bir de bakarsınız ki birden fazla iç sesiniz var! Gelip geçen düşünce trenini takip etmeye çalışırken, durumu anlamak üzere kendi kendinize sorduğunuz sorulara yanıt ararken, bir de iç ses sorunsalıyla uğraşırsınız...
Ahahaha, nasıl anlattım ama :D
Efenim oluyor bazen, kaç tane iç sesim olduğunu karıştırıyorum. Belki de iç sesim çok hızlı konuşuyor da ben birkaç tane olduğunu sanıyorum :P İç ses bazen öfkeli olduğumda ya da kitap okurken muhalefet olur bana. Ha, bir de hikaye falan yazarken.. Neyse ki manyaklık derecesinde değil durum :) Aslında düşündüm de iç ses sandığım şey düşünce trenlerinin minyatürü de olabilir, bilemiyorum. Hayal gücü fazla olan insanların iç sesi güçlü bir şekilde fazla mesai yapıyormuş, öyle diyorlar. Bir de deeptone'un dediğine göre iç sesimiz ruhumuzun sesi olabilirmiş. Neden olmasın? Fakat bence ruhumuzun sesi bizim kendi sesimiz olmalı, iç ses de bilinçaltının ürünü olabilir, olamaz mı?
Dur bir dakika, başka bir teori geliştirirsek; belki de üç tane sesimiz vardır, olamaz mı yani? İç ses ruhumuzun sesiyse, düşünceler zihnimizin sesiyse( ki, zihin kelimesini düşünce olarak açıklıyorlar), kendi konuşmalarımız da ruh ve zihnin birlikte çalışıp tüm beyin mekanizmasını kullanarak, ortaya attığı ortak bir çalışmanın sonucu olamaz mı yani? Belki öyle, belki de değil...
Ahh, neyse... Bu iç ses sorunsalını uzman birileri doğru düzgün açıklayamıyor ki ben açıklayayım. Daha zihnin ne olduğunu bile tam olarak algılayamadı insanoğlu. Ama tabii bu konuda da bir fikrim var. Zihin, manyetik bir olgu olamalı. Tüm beyin mekanizması ve beden, nöronlar olsun başka hücreler olsun hepsi elektrikle çalışırlar. Bedenimizde sürekli hareket eden bir elektrik akımı vardır ve ancak insan ölünce bu akım son bulur. Bundan yola çıkarak tüm bu elektriklenmenin beynin ile kafatası arasında manyetik bir alan oluşturduğunu ve bu manyetik alanın aslında zihin olarak beyinle bağlantılı bir şekilde çalıştığını söyleyebiliriz.. Ki zaten araştırmacılar beyin ile kafatası arasındaki o küçücük boşlukta ne işe yaradığı tam olarak bilinmeyen bir tür manyetik alanın varlığını açıklamışlar...
Neyse konuyu daha fazla dağıtmadan burada bitirsek iyi olur sanırım. Fazla daldan dala atladım ama idare ediverin artık^^ Bu mim daha önceki Silmeden mimine benzemiyor mu? Bu türden mimler sanki bir hikaye başlatılmış da faklı kişiler devamını getiriyormuş gibi oluyor :)
Madam Patapuff, Cheesecake, Pabuç, Dayatılanla Yaşayan, Kuulumsu Kadın, Mydestiny, Narsistprenses, Rosa, Asiruh bu mim sizlere gelsin.. Aslında daha fazla isim ekleyecektim de onlara da başka mimler paslarım dedim :)
Başka bir düşünce treninde görüşmek üzere ;)
~Sessizgemi~
Etiketler:
Mim
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
keyifli bir mim yazmışsın..
YanıtlaSilbeni de mimlediğin için teşekkür ederim... pazar günü cevaplayacağım..
Ben teşekkür ederim Dayatılanla Yaşayan.. Öyleyse pazar günü okurum :)
Silyazdığın herşeyi sevdiğimi biliyon zateeeeen.
YanıtlaSil:)
gelicim yine.
:)
bi de blogunda biliyon 2011'e geldiiim.
:)
blogunun tümünü okuduğum tek kişisin bu arada çoktandır.
:)
ay bak bunu ölesine söledim ha içimden geldii sadece.
:)
kardeşine de selaaaaam.
:)
Ben de senin yazdığın her şeyi seviyorum ama hepsine yorum yapamıyorum arkadaşım :)
SilAh biliyorum ve bu beni çok mutlu ediyor :)
Ben de senin blogunu keşfettiğimde en baştan okumak istedim ama kayıtlar açılmadı keşke silmeseydin, hepsini merak ediyorum
A.s söylerim deep :)
Tşk ederim mim için..İnş geldiğimde cevaplayacam bu günden itibaren nette fazla olamayacam çünkü..ama geldiğimde inş :)
YanıtlaSilBen teşekkür ederim :) İstediğin zaman yaz canım sorun yok :)
SilTesekkurler bilgisayarimi bana birakirlarsa yazarim en kisa surede:) ic ses su aralar konusmuyo benim sanirim yorgunluktan ama bakalim:)
YanıtlaSil:) Ben teşekkür ederim. Ne güzel, benim iç ses yorgunken daha bir muhalefet olur baş ağrısı yapar :)
Silbaksana o düşünce trenindeki düşünceler var ya bence hiç önemli değiller, yani o düşünceler bize gelip giden düşünceler, yani bence onlar biz değiliz.
YanıtlaSil:)
ama iç ses kısmına güldüm.
:)
koro gibi.
:))))
Ahahah :D Haklısın önemli değiller çünkü genelinde o düşünce treni bir başladı mı içindekiler saçma sapan oluyor ve çoğunu daha anlayamadan kayboluyorlar zaten :D
Sil:)))
heh çok güzel anlatmışsın! hangi iç sesimi anlatıcam ki ben de şimdi? :))
YanıtlaSilTeşekkür ederim :) Daha iyi ve güzel anlatacağından eminim :))
SilÇok teşekkür ederim mim için:)Netten uzakta olduğum için geç gördüm.Ama en kısa zamanda yazmaya çalışırım.Güzel bir yazı olmuş ellerine sağlık:)
YanıtlaSilRica ederim Rosa :) Sorun değil ne zaman yazarsan o vakit okurum :) Teşekkür ederim ^^
Sil