Sayfalar
▼
14 Mayıs 2020 Perşembe
Ağaç Ev Sohbetleri 38
Ağaç ev sohbetimiz bu hafta Aysu'dan gelmiş. Hoş bir konu seçmiş :) Normalde bu hafta yazamam belki diyordum yoğunluktan ama yine geçmişten bir şeyler hatırlatınca yazayım dedim :)
Konumuz: "Kelimeleri çok değerli buluyorum, kendimizi ifade etmemizi sağlıyorlar ve günlük hayatımızda çok önemli bir yer kaplıyorlar. Bu yüzden sorularımı kelimeler ve kelimelerle bir yönden ilişkili olan dil hakkında seçeceğim. Dil konusuna girmişken ilk olarak olmazsa olmaz bir soru sormak istiyorum: Dilimizin içerisinde bulunan yabancı sözcüklerle ilgili ne düşünüyorsunuz? İkinci ve son olarak da sizin için değerli olan, ister günlük hayatta sıkça kullandığımız ister dilimizin derinliklerinden gelen, bilinmedik bir sözcük söylemenizi istiyorum. Bu sözcük hakkında bir şeyler de duymak isterim! Sizin için neden değerli olduğu gibi :)" diyerek sormuş Aysu. Şimdi kendimi kaptırıp gideceğim konuya ne yazacağımı tam bilmiyorum :D
Farklı kelimelerden hoşlanırım. Eski veya yeni fark etmez bazen bir kelime hoşuma gider ve sürekli kullanırım. Bazen kelime uydurmayı da severim başkaları için anlamlı olması önemli değil çünkü ona anlamını ben veya sevdiğim birileri katıyordur ve bu bizim için yeterlidir. Sonuçta kelimeler insanlar arasında iletişim kurma çabasıyla ortaya çıktı ve bunun daha anlamlı hale gelmesi harika bir şey. Bununla birlikte dilin kurallarına uyulması gerektiğini ben de savunurum. Mesela de'leri ayrı yazmak, hangi ki'nin ayrı hangisinin birleşik olacağına dikkat etmek gibi şeyler. Fakat bunu günlük konuşma dilinde önemsemem. Yanlış kullananları ve bilmeyenleri de kınamam bu konuda takıntılı değilim. Samimi olduğum ortamlarda veya yakınlarımla çok rahat konuşurum. Babam, "geliyorum" demek yerine "geliyom" dememe veya "evet" yerine "hee" dememe çok kızardı, İstanbul Türkçesi veya kitap Türkçesi de denilen, yöresel etkilere maruz kalmamış bir dil ile konuşmamı isterdi mesela ama bazen ihlal ediyorum kuralları kendi yaşantımda :) Yorum yaparken de rahat konuşmayı severim. Kelimelerdeki harfleri uzatarak yazabilirim mesela "ne kadan daa güzeeel" diyebilirim, bu tamamen samimiyetten. Ama ciddi ve resmi olmam gerektiği yerde de doğru Türkçe kullanırım.
Bunu bir kenara bırakırsak ilk soruya dönelim, yabancı kelimeler hakkında olana. Bir dili bozmadan ve en iyi şekilde kullanmak onun zenginliğini keşfetmek önemlidir. Bununla birlikte yabancı kelimeler de dile yeni zenginlikler katabilir diye düşünüyorum. Hiçbir dili bir diğerinden üstün veya aşağıda göremem hepsinin kendi yapısı, kuralları ve bir zenginliği var. Bir ismi veya terimi zorla Türkçeleştirmeye çalışmak bazen komik oluyor. (Tdk eskiden daha verimliymiş sanırım bu konuda.) Elbette yerel bir karşılığı varsa kullanmayı tercih edebiliriz fakat selfie yerine özçekim gibi bir kelime bana acayip geliyor. Sadece Türkçede değil pek çok dil kendi içinde yabancı kelime barındırır. Bu hem kültürel etkileşimden kaynaklıdır hem de yerel olmayan bir şeylerin ülkeye girmesiyle onun teknik yönleri ve ona özel başka birçok kelimeyle birlikte geliyor olmasından kaynaklanır. Bu tür kelimeleri yabancı görüp alerji olmamalıyız bence. Televizyon kelimesine bakalım bunun neresi Türkçe? Ama kullanıyoruz çünkü ne bileyim "temsilgeç" gibi bir şey kullanmak acayip olurdu ve nesne de yabancı zaten. Neyse anlatmak istediğimi yeterince açıklayabildim mi bilmiyorum ama diğer soruya geçmek istiyorum :)
Sıkça kullandığım bir şey seçemedim şuanda ama düşününce okunuşu hoşuma giden kelimeler çok fazla var. Lakırdı, letafet, pejmürde, revak.. ilk bunlar geldi aklıma. Bir de farklı dillerden alıp hoşuma gittiği için kullandıklarım var. Palli çabuk demek korece mesela. Nomu çok demek. nomu nomu uykuuu :) İngilizce okunuşu en hoşuma gidenlerden feel var bir de. Başka aklıma gelmedi şimdi. Bugün güneş pek pejmürde fakat gülüşün yine şahsına münhasır bir letafet :D
Küçükken, herhalde on iki on üç yaşlarındaydık kız kardeşimle bir ara kendi dilimizi oluşturmaya karar vermiştik. Bildiğimiz her kelimenin yerine başka bir şey uyduruyorduk. Tolkien'in elf dili gibi bizim de kendi dilimiz olabilir diye düşünmüştük :D Mesela su yerine maie gibi bir şey diyorduk. hatta ekler nasıl olacak susadım nasıl diyeceğiz diye üzerine epey düşünmüştük. Ne acayip çocukmuşuz düşündüm de :D Tabi bu devam edemedi çünkü yazılı bir kuralı olmadan ve kelimeleri kaydedip ezberlemeden nereye dil oluşturalım :) allahım ertesi günü bulduğumuz kelimeler yok oluyordu hemen :D Bu da böyle bir anı işte :) ağaç ev yazılarını günlük gibi anılarla filan karıştırıp yazmayı seviyorum. Bir sonraki yazıda görüşmek üzeree :)
S..
Anlatmak istediğini çok güzel açıklayabildin bence :) Pejmürde deyince aklıma Doctor Who geldi :D Bu kelimelerin okunuşu da çok güzel gerçekten. Sorumu cevapladığın için çok teşekkür ederim, yazını çok sevdim <3
YanıtlaSilAysu, pejmürde diyince benim de aklıma doctor who geliyor :) çok güzel bir konuydu ben teşekkür ederim kii :) <3
SilTürkçemi dilimi seviyorum ve en kibar nazik şekliyle kullanmaya özen göstermeye çalışıyorum
YanıtlaSilKalem, eveet ne güzel tabi ki özen göstermeli ve doğru kullanmalıyız :)
SilÇok güzel bir yazı olmuş. Küçükken kardeşinle dil oluşturmak çok hoşmuş doğrusu.
YanıtlaSilHayalleri Yaşamak, teşekkür ederiim <3
SilÇok güzel bir sohbet olmuş:) Yeni türetilen kelimeler kulağa çok ters gelebiliyor fakat daha sonra insan alışabiliyor bazılarına. Bilgisayarın ülkemize yeni girmeye başladığı yıllarda biz bu kelimeyi asla kullanmazdık. Hesap makinesi bile garip gelirdi kulağımıza. Onların adı "computer" di. Yani, -to compute'tan türeyen "hesaplayan" yani:) Sonra bir ara "elektronik beyin" dediler. Fakat şimdi ne computer, ne elektronik beyin kullanılıyor. Herkes "bilgisayar" sözcüğünü benimsemiş artık.
YanıtlaSilBurada önemli olan yeni bir icat ülkeye girmeden önce TDK nın hemen harekete geçerek onunla ilgili terimlere Türkçe karşılık üretmesi:)
Kaystros Tyrha, teşekkür ederim çok çok :) elektronik beyin diye uzun uzun söylemek zormuş belki o yüzden kabullenilmemiştir. bence bir kelime yaratılırken her yönden düşünülmeli :) ve zaman da önemli elbette :)
Silhaha sanırım kendi dilini oluşturmaya çalışan çocuklardanız biz. acaba bu çabasını devam ettirip günümüze kadar getirebilen oldu mu...:D
YanıtlaSilkedikedikediii :) sen de miii oleeey :D olduysa tolkien gibi biri olmalı :D
SilGüzel bir paylaşım😊
YanıtlaSilEsTen, teşekkür ederiim :)
SilÇocukluğun beni benden alıyor ay çok yaşa emi sen :D
YanıtlaSilAnna, yaa sen de sen dee :D
Sililk paragraflar çok bilimselli olmuş çok ciddiliiii :) pejmürde paragraf çok tatlıııı çok nomu olmuş ay mün hasır yok lefafet :) yeni dil mi ooo par dil gibii :) agasaganagamuda gibii :) yazmazsanız unutursunuz tabiii :)
YanıtlaSildeepsiii, çok jiddiliyiim :D komikciii sensin letafeet :D parlı konuşmak en güzelii :D orada ne dediğini anlamadım o dili bilmiyorum :) yazmamız gerektiğini bilmiyorduk kii :D
Silkuş dili varmış ya öyleee :)
Sildeepsiii kuş dili çakıl bilir ama ben bilmiyorum kii :D
SilÇocukken kendi dilini oluşturma çabanız ne hoşmuş. Bayıldım:) Kuş dili benzeri konuşmalar olurdu, hiç sevmezdim. Sizinki çok yaratıcıymış. Ayrıca bu yazıyı hem dil kurallarına uyumluluğu hem yazarının görüşleri açısından çok sevdim. Konuşurken olabilir ama ben bloglarda sürekli bozuk bir Türkçeyle dolaşılmasından yana değilim. Feel benim de çok hoşuma gider bu arada. I feel good;)
YanıtlaSilSelamlar...
Zeugma, selamlaar :) çocukluk işte :D teşekkür ederim böyle düşünmene sevindim :) bloglarda yorum yaparken rahat olunmasını seviyorum ben bazen de yazının içeriği de kurallara uymadan daha hoş olabiliyor bence :)
SilHerkesin kendi blogu. Canı nasıl isterse öyle yazar. Eğlenceli bulan arada eğlenmek için kullanır diyelim. Benim bahsettiğim ''sürekli bozuk bir Türkçe'' idi. Bak örneğin bu yazın çok hoşuma gitti. Velhasıl, kim nasıl istiyorsa yazar. Ona göre de gezer. Şöyle yaz diye akıl vermek kimsenin haddi değil canım. Sevgiler..
SilSevgilerr...
Zeugma, evet demek istediğini anladım senin :) sevgiler çokça :)
Silay ama ne gadan daaa son yazımdasın amaa :)
YanıtlaSildeepsii :) yaaa ponçik jedi çingusuuu :)
Sil"Bugün güneş pek pejmürde fakat gülüşün yine şahsına münhasır bir letafet." cümlesini çok sevdim.
YanıtlaSilLetafet ismini çok severim oldum olası. İçinde "afet" kelimesinin saklı olması hoşuma gidiyor. "Afet-i devran" tamlamasını da çok severim. Sayenizde hatırlayıp gülümsedim. Teşekkürler :)
Manxcat, onu o anda uydurdum valla ben de sevdim :) evet ben de hem okunuş hem de mana olarak seviyorum bu kelimeyi, afeti devran da çok hoş, ben teşekkür ederim kii :)
SilSöz ola kese başı
YanıtlaSilSöz ola kese savaşı kelimelerin gücünü galiba anlatmaya yeter
emlakhaber, hahah sahiden de öylee :)
SilNe güzel bir yazı olmuş. Kendi dilinizi oluşturma çabası baya hoşuma gitti 🤗
YanıtlaSilHanife Ertaş, teşekkür ederim beğenmene sevindim kii :)
SilTeşekkürler güzel paylaşımınız için. :)
YanıtlaSilPastel, ben teşekkür ederim kii beğenmene sevindiim :)
SilDilimiz o kadar zengin ve o kadar güzel ki her şeyi layığı ile ifade edebilme lüksüne sahibiz. Örneğin "gönül" kelimesinin başka hiçbir dilde tam karşılığı yok. O yüzden değerlerimizin farkına varıp öz-Türkçemize sahip çıkmalıyız bence. Ama senin de dediğin gibi hem kültürler arası etkileşimden hem de teknoloji vb transferinden dolayı her ülke gibi biz de payımıza düşeni alıyoruz. Çok güzel bir konu başlığı idi ve sen de bütün samimiyetinle meramınızı çok güzel anlatmışsın. Yüreğine sağlık 😊🤚
YanıtlaSilYıldız :) eveet çok zengin ve pek çok derin anlamlı kelime var :) ben de gönül, can gibi kelimeleri düşündüm bugün dediğin gibi :) çok teşekkür ederim güzel düşüncelerin için :) sevgiler çok :)
Sil