Sayfalar

17 Ekim 2017 Salı

Işık Gölge Oyunları

Olbia, çarşı, akdeniz üniversitesi, kampüs, akdeniz, stoa

  Bazen hayatımdaki bütün şansı tüketmişim gibi geliyor. Bütün iyi ve güzel sözcükler güneşin tirizli pencerelerden içeriye süzüldüğü ve minderde uyuyan kedinin kapalı gözlerinde gölgeler yarattığı bir günde kalmış gibi. Ayaklarımın altından akıp duran serin dere kurumuş, çatlamış çakıl taşları ise tabanlarımı yakıyor. Ruhumdaki iğde ağacı göğe küsmüş. Haldi'nin kızıl gözlü kuzgunları bile ağacımı terk etmiş. Onlar bile üzerimdeki gökyüzünden ürkmüş sanki.

  Bütün karanlığımı bir battaniye gibi sarınıyorum bazen. Kendi karanlığım ruhumdaki ışığın olgunlaşıp parlamasını sağlayabiliyor. Bunun nasıl olduğunu anlatmam mümkün değil. Ama sanırım karanlığı anlayıp çözümlediğimde onun dışına çıkmanın yolunu buluyorum.

  İnsanları kafama takmamam gerektiğini yeni yeni öğrendim. Benim zaten yeterince sorunum var. Kendimi geliştirmek ve bana gerçekten değer veren insanlara odaklanmak benim için daha öncelikli şeyler. O hakkımda böyle düşünmüş şu kişi bunu yapmış diye düşünüp harcayacak zamanım yok. Bunun yerine bir kitap daha okurum veya bir şeyler yazarım.

  Yazmak demişken.. Birkaç tane ödevim var. Sunum da yapacağım. Ve araştırıp rapor gibi yazmam gereken bir konu var. Ödev yapmaya alışkın değilim ama bunun gerekli bir şey olduğunu düşünüyorum. Tek sorunum birçok ders için aynı anda bir şeyler araştırmak. Neye odaklanacağımı şaşırıyorum. Sanırım sunuma öncelik vermem gerek. Yapmayı tasarladığım birkaç şey var. Başarılı olursam çok mutlu olacağım. Tanrım lütfen! Bu arada dalış dersleri almaya başladım. Şimdilik iyi bir dalış gerçekleştirememiş olsam da hocam benden umutlu. Nefes alamama korkusunu yenmem gerekiyor. İlk dersimde kriz geçirdim resmen ama devam ediyorum.

  Autocad öğrenmem lazım canım okuyucu, eğer programı nereden nasıl indirmem gerektiğini anlatan birisi olursa aranızda çok mutlu olurum bilesiniz. Programı biraz biliyorum benzer programlar denemişliğim veya videolardan öğrendiğim şeyler var ama programı kullanıp gelişmem gerekiyor. Bilgisayarı çok iyi kullanırım aslında ama nedense bu programı kurmayı başaramadım bir türlü. Kendi sitesinden öğrenci lisansıyla yüklemeyi denedim başka yollar da denedim ama olmadı.

  Şanstan bahsettim ya başta. Bazen o kadar kötü hissettiğim bir anda her şey yeniden değişebiliyor. Olaylar bizim düşündüğümüz kadar kötü değildir hiçbir zaman. Aslında bizim en büyük düşmanımız duygular. Ben çok duygusal biriyim bu da beni çok zorlayan bir şey. Her zaman mantığıma güvenirim ama duygularımı yok sayamam. Bu nedenle iyi analiz yapan biri olsam bile kafamda birçok düşünce bir arada olduğundan kararlarımı alırken çok düşünür kendimle tartışır ve sonuca varana dek uyku uyuyamam. Olumsuz bir duygu buhranı içindeyken bile acı çektiğim konuyu zihnime hapsedip diğer işlerimle ilgilenmesini de bilirim. Sonra da sakinleşirim. Sakinleştiğimde olaylarla vaktinde ve tane tane yüzleşirim. Işte o zaman şansım yendien ortaya çıkar.

  Şimdi de buna benzer bir şeyler oluyor hayatımda. Bir konu beni ruhumdan yaralamıştı. Kendimi öyle kötü hissettim ki ilk başta hiçbir şey yapamadım. Sonra öfkelendim. Sonra güvendiğim insanlarla konuşup olayı değerlendirdim. Ve olayı şimdilik geride bırakıp kendi yoluma devam etmeye karar verdim. Şimdi ise güzel haberler alıyorum. Gerçekleşme ihtimali olan güzel şeyler var. Yapmayı istediğim şeyin peşinden gitmeye devam ediyorum. Beni anlamadığını düşünüp kırıldığım birkaç kişinin aslında beni korumak istediğini anladım. Bu da kafamdaki bazı bulutları dağıttı. O kedi yine pencere önünde. Belki güneş yeniden tirizlerin gölgesini taşır bir gün.

  Yani demek istediğim şey karanlıklarım olsa da paniğe kapılmamayı öğrendim. Devam etmek önemli. Yürümek. Ilerlemek. Pes etmemek. Sorgulamak. Anlamak... Konuşmak da önemli. Kafanda kurup durmak yerine gidip konuş sorununu. Insanlar konuşmuyor ya inanabiliyor musun blog! İletişim kuramıyor insanlar...

  Ben yine yazarım. Sen buradasın nasılsa...

  S..