Hayallerinle gel okuyucu :)
Bu güzel mim için sevgili Deep ve Şeyma çinguya teşekkür ediyorum öncelikle. Mimin konusu hayaller :) Herhalde hayal kurmayı sevmeyenlerin sayısı pek fazla değildir. Evet, sevmeyenler de var, bana çok ilginç geliyor doğrusu. Oysa hayaller yaşamın başka bir penceresidir ve gerçek dünya hayallerle beslenir, gelişir, güzelleşir.. Hem şuan çevremizde bulunan her şey bir zamanlar birilerinin hayaliydi, kimse hayal etmemiş olsaydı en basitinden bir radyomuz, bir bilgisayarımız bile olmayabilirdi.. Uçaklar icat edilmemiş uzay istasyonu diye bir şey hiç duyulmamış olurdu..
Gerçekimsi, olabilecek hayaller de kurarım her insan gibi ama ben fantastik hayalleri daha bi seviyorum. Adı üstünde hayal bu yani neden insan en azından orada kendi dünyasını yönetmesin ki?
Hayaller hakkında düşününce aklıma Avatar filmi geldi. Ne güzel bir dünya Navi'lerin Pandora'sı. Çevre ve canlılar o kadar güzel o kadar büyüleyici ki film gerçek olsa keşke diyor insan. Çok iyi kurgulanmış, ayrıntılara çok önem verilmiş ve belli ki inanılmaz bir hayal gücü ile işlenmiş. Pandora'yı öyle çok sevdim ki oyununu birkaç kez baştan oynadım, görevleri yerine getirmekten çok çevrede dolaşmakla ilgilendim tabii, her ayrıntıyı dikkatlice incelemişimdir. Aslında vaktim olsa pcye yükleyip yeniden oynayabilirim :)
Pandoradaki gibi doğaüstü güçlere sahip olmak ne ilginç olurdu. Mesela şarkı söyleyerek ve inanarak hastaları iyileştirebilseydik, doğada var olan enerjiyi hissedip yönlendirebilseydik harika olmaz mıydı?
Neyse mime dönelim :)
Seslerin renklerini görebildiğin, duyguların kokusunu alabildiğin bir dünya düşün. Ama bu özellikleri sadece istediğin zaman ortaya çıkarıyorsun yoksa her şey çok karmaşık olurdu :P Mesela şarkılardaki tınıların renklerini görmek, mutluluğun çikolata gibi kokusunu duymak ne güzel olurdu :)
Yeni bir gezegen keşfedilmiş mesela ve insanlar teleportla oraya gitmeyi başarmışlar, ben de ilk giden kolonideymişim, özel güçlerim ortaya çıkmış o gezegende, düşünce gücüyle nesneleri hareket ettirmek ya da suyu, havayı kontrol etmek gibi ^^ Güçlerimi insanlar yine her şeyi mahvetmesin daha iyi bir dünya kurulsun diye kullanıyormuşum.
Yıldızlar bir gün ölürler ya hani, kendi içlerine çöküp patlarlar, sönerler falan.. Aslında öyle değilmiş o, yani öyleymiş ama başka şeyler varmış işin içinde. Bir insan doğduğu zaman bir yıldızın ruhu onu koruyan periye dönüşürmüş. Yaa işte öylee :)
Bir de mesela virüslere ve bakterilere göre insanlar ve dünya ne kadar da büyük değil mi? Bizim de kendimizi onlar gibi minicik hissedeceğimiz dünyalar ve canlılar varmışmış. Olabilirmiş miş :)
Bir de her şeyin benzeri ve çoğulu var bu evrende, mesela gezegenlerin dizilişi atom modeline benzer, sonra gezegen sistemleri de galaksi merkezi etrafında döner, galaksiler de başka şeylerin etrafında döner, o halde uzayın da bir şeylerin etrafında döndüğünü ve başka uzaylar olduğunu da hayal edebiliriz.
Dünya dışı canlıların da iyisi kötüsü varmış bir de. İnsanlar gibi. Ama iki taraf da dünyadan ve bizden uzak duruyormuş çünkü uzay kanunlarına göre biz henüz gelişmemiş genç bir canlı türüymüşüz, onların dünyasını anlamayacağımız için felaketlere yol açabilirmişiz, gelişmemizi bekliyorlarmış.
Tauri diye bi gezegen varmış, T-Tauri yıldızlarından almış adını. Orada yetişen ağaçları neyle sularsan meyvesi o oluyormuş. Mesela bir fidana ilk can suyu olarak puding verirsen ağaç büyüyünce puding üretiyormuş :) Su üretmiyormuş ama denemişler olmamış. Meyve suyu, kahve, çikolata.. hatta şekerpare ve baklava bile oluyormuş ağacın yapraklarından.
İnsanların ruhları farklı özelliklere sahiptir. Mesela benim ruhum ay ve güneş göklerde aynı anda göründüğünde onların ışıklarıyla yapılmış. O yüzden enerjisi yüksekmiş. Bu dünyaya gelmeden önce iyi bir okçuymuş kötülüklere karşı savaşırmış. Şifacıymış aynı zamanda ve doğanın sesini duyabilirmiş. İnsanların ruh özellikleri şimdiki yaşamlarına da etki ediyormuş ayrıca.
Bir cihaz icat edilmiş, elektrotlarla dolu olan bir çeşit manyetik rezonans makinesine benziyormuş. İnsanlar bu cihazı kullanıp sanal bir dünyaya geçiş yapıyorlarmış. Cihazın içinde uyurken zihinleri o sanal dünyada uyanıyormuş yani. Aslında bu ileri teknoloji bir oyun platformuymuş. İnsanlar o platforma geçiş yapıp oyun oynuyorlarmış. Ama bu bağımlılık yapmış ve herkes tekrar uyanmayı unutmuş o dünyada sıkışıp kalmışlar, bedenleri cihazdan ayrılsa bile zihinleriyle tamamen sanal dünyaya bağlı kalıyorlarmış. Cihaz yasaklanmış ve orada kaybolan insanları kurtarmanın bir yolunu aramaya başlamışlar. Ama kaybolanlar yalnızca kendi çabalarıyla kurtulabilirmiş başka hiç kimse onlara yardım edemezmiş. Kaybolanlar içinde bulundukları evreni gerçek sanmaya başlayıp her şeyi unutmuş. Zihinlerinin yanılsaması ve platformun gerçekliği sayesinde onlar için yıllar geçmiş büyümüş ve yaşlanmışlar. Sadece bazen sanal dünyada uyuduklarında gördükleri rüyalar sayesinde gerçekleri hatırlar gibi oluyorlarmış. Gerçekten hatırlamayı başaranlar da nihayet gerçekten uyanıp o dünyadan kurtuluyormuş ve cihazda geçen 60 yılın dünyada 1 aya denk geldiğini görüyormuş.
Bir defter varmış, altın yapraklı ağaçların gümüş gövdelerinden yapılmış kalın bir defter. Ona yazılan ve çizilen her şey gerçek oluyormuş bu yüzden çok dikkatli olmak lazımmış. Defteri kullanabilmek herkesin sahip olabileceği şey değilmiş. Sadece yüreğinde hiçbir kötülük taşımayanlar eğer saklandığı yeri bulabilirlerse yalnızca tek bir sefer kullanabiliyormuş. Bir gün defterden ve onun gücünden haberi olmayan birisi kristal ormanlarında dolaşırken onu bulmuş ve güzel göründüğü için yanına almış. Bu kişi bir mangakaymış. Bir gün çizim yaptığı kağıtları bulamamış ve aklındaki doğaüstü karakteri çizmek için gümüş defteri kullanmış. Tek seferlik hak bittiği için defter yok olurken onun yerinde çizilen karakter canlanmış. Neyse ki kötü bir karakter değilmiş de feci şeyler olmamış. Ama olabilirdi de.
Oy oy ne yazdım yaa :) Mim amacına ulaştı mı bilmiyorum açıkçası, çok farklı yazmayı planlıyordum, tek bir hayal tasarlayacaktım ama böyle oldu nasıl olduysa :)
Herkes yapmış sanırım bu mimi o yüzden kime göndereyim bilmiyorum. Dileyen herkes yapabilir :)
Sevgiyle kalın :)
S..