Bob Ross resimleri kadar renkli ve canlı.
Bazen tepetaklak.
Karşıdan karşıya geçmek kadar basit ama ilk adım hep tereddütlü.
Çalışmaktan ya da oyun oynamaktan uykusuz kalmak gibi.
Aslında bir avuç su olduğumuzun farkına varmak bazen.
Bir resim sadece.
Ya da bir pencere.
Çoğu zaman mantıksız.
Seslerin renklerini görebilmek nadiren.
Kendi kendine sarılıp etrafında dönmek bir çocuk gibi.
Çaya bisküvi banmak belki.
Yağmur yağdığı için mi ağladığını yoksa
ağladığın için mi yağmur yağdığını bilememek kimi zaman.
Korkutucu ama denemeye değer.
İpte yürüyen iki kişi gibi tehlikeli ve güvensiz.
Küçük cam bir şişeye kapatılıp okyanusa fırlatılmak bazen.
Çocukluk oyunlarını anımsamak ve yeniden oynamak.
Ya da içinden geldiği gibi gülmek kimi zaman.
Komik bazen
Bazen de şaşırtıcı o.O
Çakıl taşı toplamak toplayabilmek gibi.
Belki de hiç gelmeyecek bir gemiyi beklemek inatla.
Hayat bazen...
İşte öyle bir şey...
S..